Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

222 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Bundan 300 yıl önce bir adam; “cezaların insan onuruna aykırı olmaması gerektiğini”, “yargının gerekliliği” “suçta ve cezada kanunilik ilkesi”, “yargının bağımsızlığı”, “ yasaların yargının yorumuna kapalı olması gerekliliği”, “yasaların açık , herkesçe anlaşılabilir olması gerekliliği”, “cezaların ağırlıklarına göre ayrım yapılması gerekliliği ”, “eşitlik ilkesi”, “cezaların bireyselliği” gibi kavramları bazılarını neredeyse tarihte ilk defa olmak üzere açıklamış ve neredeyse olması gereken hukuka yaklaşan bir profil oluşturup yazmış ve bundan 300 yıl sonra bu insanlık hala bu ilkeleri, gereklilikleri oturtamamış. Evet, Beccaria İtalya’da aydınlanma çağında yaşamış bir hukukçu. Yukarıda saydıklarımı ve daha fazlasını sebepleriyle birlikte açıklamış. Beccaria diyor ki insanlar dışarıdaki tehlikelerden korunmak için birlik oluşturup örtülü bir toplumsal sözleşme imzalarlar. Bu insanlar, güvenlik ve dirlik, düzenlik uğruna hiç değilse özgürlüğün geri kalanından yararlanmak için onun bir parçasını gözden çıkarmışlardır. Bir ulusun egemenliği, herkesin iyiliği için gözden çıkarılan bu özgürlüklerin toplamıdır. Bu şekilde de ceza verme hakkının temeli oluşmaktadır. Özellikle kanunilik ilkesi ve insan onuruna aykırı cezalar üzerinde duruyor, Beccaria. Suçlar, Cezalar, cezaların ağırlıkları önceden bilinebilir olmalı diyor ve gizliliği, zorbalığın yardımcısı olarak değerlendiriyor. Yargılamaların adil olması gerektiğini, çabuk bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini, suçu kanıtlanmayan bir insanın cezalandırılamayacağını söylemiş. Suç/suça teşebbüs ayrımını yapmış, düşünce suçlarının cezalandırmaması gerektiğini vurgulamış. Yargının bağımsız olması gerektiğini bu sebeple yargıçların etkilenmemesi adına maaşlarının iyi olması ve sayıca fazla olması gerektiğini söylemiş. Üzerinde çok durduğu bir diğer konu işkence ve ölüm cezaları üzerine de bunların insan onuruna aykırı olduğunu söylüyor. Tarihte insan onurunu savunan işkence ve ölüm cezasına karşı çıkan ilk kişi Beccaria. Diyor ki; İşkence yapılan bir kişi toplum içinde kötü duruma düşer, eğer ki suçsuzsa bir suçludan daha ağır cezayı almış olur ki bu tamamen adaletsizdir. Ayrıca işkence bazen işlenilen suçun cezasından daha ağır olmaktadır. Bu durumda işkence altındaki kişi bazen işlemediği halde suçu kabul edebilir. Ölüm cezalarında ise ölüm cezalarının etkisinin geçici olduğunu, kişinin herhangi bir ölüm cezasını izlediğinde ne kadar şiddetli olursa olsun etkisinin geçici olduğunu, caydırıcı olmadığını, özellikle tutkular söz konusu ise bir anlık bir cezanın onu alıkoymadığını ve tabii insan onuruna aykırı olduğunu da ekleyerek belirtmiş. Baya bir konunun üzerinde durmuş gibi gözüksem de aslında bahsetmediğim bir çok konu var. Oldukça kapsamlı fakat çok da hacmi olmayan 200 sayfalık bir kitap. Gayet az ve öz aynı zamanda açık bir şekilde anlatılmış. Çok faydalı bir kitap olduğunu düşünüyorum, ilgi duyanlara kesinlikle tavsiye ederim.
Suçlar ve Cezalar Hakkında
Suçlar ve Cezalar HakkındaCesare Beccaria · İmge Kitabevi · 2004664 okunma
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.