Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hz Ömer, Kadisiye ordusunu hazırlayıp komutanı S'ad bin Ebi Vakkas'ı uğurlarken, Kisra'nın hazinelerine göz dikseydi ve onun tahtı gibi bir tahta oturmayi ve Kisra gibi bolluk içinde yaşamayı arzulasaydı, S'ad [r] yenilgi ve zilletle geri dönerdi. Ama onlar, Allah'ın dinine vardım etmek için cihad konusunda Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. Allah [c] da mevcut egemenlikleri ellerine geçirmelerini sağladı ve rüyalarında bile görmedikleri zenginlikleri ihsan ederek onları doğruladı. Kadisiye Savaşı'nda, müslümanların gördüğü rüya, servete kavuşmak, nimetler içinde yüzmek ve hayatın tadını çıkarmak olsaydı, Rib'i bin Amir, lükse boğulmanın görüntüsünü yansıtan otağını küçümseyerek Rüstem'in otağına girmezdi. Mızrağının ucuyla, yerdeki halıları ve kıymetli yastıkları kullanışsız hale getirmek için bastırmazdı. Rüstem'e de "Eğer İslâm'ı kabul ederseniz, sizleri, mallarınızla ve arazilerinizle baş başa bırakırız!" demezdi. Malı, mülkü ve toprağı ele geçirmek için gelen bir adam hiç böyle der mi? Gerçekten Allah [c], dünya varlıklarının tümünü onlara ihsan etmişti. Çünkü onlar bunu hiç düşünmemişlerdi. Onların düşüncesi yalnızca Allah'ın rızasını kazanmaya yönelikti.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.