Gönderi

Raffe "Somurtmak gerçekten insanlara kendilerini iyi hissettiriyor mu?" diye fısıldadı. "Somurtmuyorum" diye karşılık verdim fısıldayarak. "Tabii ki. Senin gibi bir kız benim gibi bir savaşçı bir yarı tanrıyla yan yana. Neden somurtasın ki? Benimle olmanın yanında bir tekerlekli sandalyeyi geride bırakmanın lafı mı olur?" Az daha yerdeki bir dala takılıp düşecektim. "Benimle dalga geçiyorsun herhalde." "Savaşçı yarı tanrı statümle ilgili asla dalga geçmem." "Aman Tanrım." Fısıldamayı unutmuştum, o yüzden hemen sesimi alçalttım. "Altı üstü kendini beğenmiş bir kuşsun. Tamam, biraz adelelisin, ona laf yok. Ama kuş dediğin de nedir ki zaten? Azıcık evrimleşmiş bir kertenkele. Sen de busun işte." Kıkırdadı. "Evrimmiş." Bir sır verircesine eğildi. "Sana bir şey diyeyim mi? Ben, zamanın başından beri böyle kusursuzum." O kadar yakındı ki nefesi kulağımı okşuyordu. "Öff kes şunu. O kadar şiştin ki birazdan ormana sığmayacaksın. Ağaçların arasından geçerken takılıp kalacaksın. O zaman elime düşersin, görürüm seni." Bezgin bir bakış fırlattım. "Yine." Vereceğinden emin olduğum iğneleyici yanıta maruz kalmamak için hızımı arttırdım. Ama ağzını açmadı. Son sözü söylememe izin vermiş olabilir miydi? Geriye baktığımda yüzünde muzipçe bir sırıtış olduğunu gördüm. İşte o zaman anladım ki, kendimi iyi hissedeyim diye yapmıştı bunu. İnat edip karşı koymaya çalıştım ama iş işten geçmişti artık. Kendimi biraz daha iyi hissediyordum.
Sayfa 82 - Dex Yayınları.Kitabı okudu
··
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.