Gönderi

1- İman, gaybadır (gözümüzden bir süre kaybolan mutlak gerçeğedir.) 2- İman, kalbde duyulan bir haşyet duygusudur; onda sevgiyle karışık bir ürperme hazzı vardır. 3- İman, Rahman esmasının gönülde yarattığı zorunlu bir ateştir. Kalbi temiz olan, evrenlerin yücesi Efendimizin inzarı demek olan bu ceryanla hemen hayat bulur; iman eder. 4- Gönüllerde azizürrahimin hikmeti olan Kur'an, haşyet uyandırmıyorsa o kalp hastadır. Gururla sakattır; hayat bulmaz. Âyetin son bölümüne gelince; "Onlara hem mağfiret ve hem bir ecr-i kerim müjdele." Demek ki Efendimizin inzar sırrı, tebliğ ve uyarı hikmeti, yanlız gönülleredir. Ve gönüllere sonsuz bir mağfiret, ebedî bir ikram müjdesidir. Bir çokları ilâhi tebliği ve inzarı korkutmak olarak yorumlamaya kalkışmıştır. Halbuki âyetin bu cümlesi yanlış yorumları yasaklar. Allah, Efendimize "Sen yalnız gönlü açık olanları inzar et ve onlara Allah'ın şefkat, merhamet ve afv demek olan mağfiretini müjdele, bir de onlara sonu gelmez ilâhi ikramları müjdele" emri ile, inzarın bir müjde olduğunu bildirmektedir. Muhterem okuyucularım, tekrar ifade ediyorum: İslâmiyet, efendimizin bir müjde çağrısıdır; ilâhi ikramları, sonsuz mağfireti gönüllere müjdelenen bir çağrıdır. Onu başka türlü anlayanlara veyl.
Sayfa 21 - Damla YayıneviKitabı okudu
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.