Sekiz ayrı büfe, sekiz ayrı insan manzarası.. . . Hani metroya binerken köşedeki büfeden sandviç almadan edemezsiniz, yolda yürürsünüz sigara içeceksinizdir çakmak için bir büfeye uğrarsınız, akbil biter geçersiniz, hiçbir sebep yoksa biraz soluklanmak için bir büfede mola verirsiniz.. Aslında hayatımızın her anında bulunan büfelere ve onları işletenlere hiç yakından bakmayı , biraz durup düşünmeyi denediniz mi? Eminim şu ana kadar çok az insanın dikkatini çekmiştir büfeler , ihtiyaç halleri dışında. Ben de bu kitabı okuyana kadar böyle düşünürdüm ama şimdi bambaşka bir gözle bakacağımı biliyorum . ( tabi dışarı çıkabildiğimiz zaman ) . . Üzüntüler, sevinçler, hüzünler, aşklar, eksik kalanlar... Yani kısaca hayata dair ne varsa bizim karşımıza çıkıyor .. Beni en çok etkileyen ise “İstasyon Büfe” ve “Remzi Büfe” hikayeleri. İkisinde de bana dokunan çok ince yerler vardı. . . ... En büyük korkum işte bu: Bu dünyada hiç yaşamamış gibi olmak.. . ... Hem bana göre akrabalık tedavisi olmayan bir hastalıktır. Birbirinden imtiyaz ve bağlılık bekleyen çıkarcı insanlar topluluğu.. . “Hayatın bir sürü yüzü vardır Ali.Bahtına hangisi çıkarsa , hayatın o yüzünü görürsün. Ama en kötüsü hayatın yüzüne bakmadığı insanlardır.” . Annemi hep, “ hıçkırıklarını bastırmaya çalışan Kadın” olarak hatırlayacağım . Bir de mis gibi kokan,sıcak ve yumuşacık bir boyun olarak..

Büfeler ve İnsanlarDoruk Kirezci · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık (KDY) · 202037 okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gizem