Ali Hatipoğlu'na sevgilerimle
İMPARATORLUĞA MERSİYE
Rumeli ve Balkanlara dair
Bin yıl oldu toprağına basalı.
Hayli oldu kılıçlan asalı,
Bülbüllerin onun için tasalı.
Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?!..
Yol görünür, hâkan emir verirdi,
Dalga dalga ordularım yürürdü,
Hamlemizden dağlar, taşlar erirdi,
Dolu dizgin aştık nice belleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?!..
Yıldız doğar tarihimiz belirir,
Sabah olur ulûfeler verilir
Bir seferde dört krallık serilir
Al al ettik kara kara tülleri
Biz neyledik o koskoca elleri?!
Ferman çıkar, dal kılıçlar takınır,
Meydanlarda Rabb’a dua okunur,
Gölgemizden bütün cihan sakınır,
Andmrdık coşkun akan selleri.
Biz neyledik o koskoca elleri?!..
Kosovalar, Plevneler bizsizdir,
Yosun tutmuş câmilerin ıssızdır,
Boynu bükük minareler öksüzdür,
Açmaz olmuş Kızanlığın gülleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?!..
Hâli görür, geleceği sezerdik!
Bir zamanlar tâ Vistül’de gezerdik!
Haritayı biz kendimiz çizerdik!..
Fetheyledik deryaları, çölleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?!..
Rodopların akbaşları yaslıdır,
Serdengeçti gönül, artık usludur,
Rüzgârları bile mâtem seslidir,
Zafer, zafer der eserdi yelleri,
Biz neyledik o koskoca elleri!..