Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Merhaba siz güzel insanlar, Bu kitap 16 yaşında ki Selimin erkek olma sürecini sürecini anlatmaktadır. Peki erkek olmak nasıl bir durumla yaşanabilir. Şimdi bizim 1921 yıllarında Anadolu da yaşanan insanların olgunluk kazanması ve bir takım unvanlar alması bir şeylerin kazanması ile elde edilirdi... ki bu sanırım hala bitmiş değil: Erkeklerin erkek olabilmesi bir kadının bedeninin içine girmesi, bir kızın da kadın olması kanamasıyla ilgilidir !!! Bu süreç anlatılmasa da dile getirilmese de hep bilinen bir gerçekle devam etmiştir. Türkiye de herkes her şeyi gizli söyler ama o gizli şeyi herkes bilir. Bu süreçte öyledir. 16 yaşında Selim köyden ayrılır. Okuyanlar aa bu kadar basit yani ilk başta bir eşeği haklamak isterken arkadaşının önce yapmak istemesine içermesidir. Asla bu neden ile açıklanamaz, bu tamamen doruk noktası oldu ve dışlandığını canına tak ettiği içindir ki bu basit sebep ile köyden ayrıldı. Zaten intikam almaya geldiği zaman ben yanaşma olduğum için mi benim bubam olmadığı için mi bana öyle davrandın, diye Ali'den intikam almaya çalışıyor. Yazarın diğer kitaplarını okuduğum için bu kitabın kahramanını kıyasladığım da aslında aynı formayı giydiğini görmekteyim. mesela Bay C. Zebercet, Selim de aynı karakterde olduğunu görmekteyim. Tutunamamak sorunlarını yaşıyor kitap kahramanları. Kitap siyasi, sosyoloji, ve cinsellik denilen kavramların üstünde durduğunu görmekteyiz. Siyasi olarak düşündüğümüzde aslında hürriyet denilen şeyi kasaba kentler konuştuğunu ve bununla mücadele etme eyleminde olduğunu görmekteyiz. Meşrutiyetin ilanı da siyasi olarak düşünmek mümkün. Sosyolojik ise kitap da ki bütün yaşam biçimlerini ele almak mümkün, ayrıca kitap köy ile kentin bilinçsizliğini anlatmaktadır. İmamın çocukları eğitmek adına nasıl dövdüğünü görmekteyiz, bilinçsizce yapılan bir öğrenme biçimidir. Ama eşi olan Esma hemencecik okuma yazma öğretebiliyor Selime. Cinsellik ise bunu açıkladık sanırım, Eşini kaybetmiş kuğular gibi başka bir kadınla olma fikrini de kaybeder. Çünkü sevdiği bedenle olduğu için kendini suçluyor .Onunla olmasaydım çocuğa gebe kalmaz eşimde bu çocuktan dolayı ölmez diyordu... Bununla kendi yaşamını ve cinsellik duygularını cezalandırma hareketine geçmektedir. İyi insanların Kurtuluş Savaşında ölmesi ile kötü insanların kalması sonraki süreçte insanların nasıl mal mülk sahibi olduğunu da bir kaç satırda eleştirmesi asla tesadüf değildir. Yaşar kemal de kitaplarında bu durumdan bahsederken göğsünde onlarca kurşun madalya varmış gibi yaşayıp insanların topraklarını hakim olan nice ağa bozuntusuna şahit olmuştur. Kitabı okumanızda yarar var, en saf en diri duygularla yalansız anlatımıyla insana o dönem ki hissiyatı vermektedir en yalın haliyle.
Canistan
CanistanYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20174,353 okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.