Rasim Özdenören'den okuduğum ilk eser, yazarın alışılmışın dışında okunması kolay gibi görünen ama düşünmeye sevk eden aslında zor bir dili var. Kitap ne kadar ince, bir çırpıda bitiverecekmiş gibi görünse de sindire sindire, kendi hayatlarımızla üzerinde muhakeme yapılarak ve biraz dini-tasavvufi alt yapıya sahip olunarak okunması gereken bir yapıda. Baş kahraman Yusuf'tan yola çıkılarak Yusuf ile Züleyha kıssasına göndermeler yapılarak, insanın nefsiyle mücadelesi ve nefsinden kaçmaya çalışması, düştüğü kuyudan nasıl çıkabileceği bazen gerçek hayattan bazen de kahramanın rüyalarından, sembollerden kesitlerle okuyucu düşünmeye sevk edilmiştir. Eserin son sayfasına, kendi günahlarınızı belki de kuyunuzu düşünürken bitmemişlik duygusuyla geleceksiniz. "Söyle bakalım ahbap, şimdi biz kuyunun içinde miyiz, dışında mı?"