"Karanlık bir umutsuzluğun tortusu, sık sık deri değiştiren bir yılan gibi, bütün bir gece boyu yüreğime çöreklenmeye çalıştı. Aynı anda hem üşüyerek hem de terleyerek açtım gözlerimi. Düşle gerçeğin kıyısında terk edilmiş bir sabah iskelesiydim. Ve yola çıkma saati olmalı, ama nereye? Buğular içindeydim. Kızgın taşlarıma değdikçe ağır ağır sise dönüşen gözyaşlarının çiyleriyle örtülü yüzüm. Deniz gövdemi yalıyordu ve ortalıkta kimse yok. Gene yapayalnızım."