Doğal seçilim bize gösteriyor ki ne su balık için, ne çöl kaktüs için, ne de toprak bitki için tasarlanmıştır. Aksine bu canlılar o ortama uyum sağlayacak şekilde evrim geçirmiştir. Güneş, fotosentez yapan bitkiler için özel olarak tasarlanmamıştır; fotosentez yapan bitkiler, ortamda güneş ışını olduğu için güneş ışınlarını kullanmaya yönelik evrimleşmişlerdir. Yiyecek besinleri insanların diline ve midesine uygun olarak tasarlanmamıştır; canlılar arasında var olan besinleri sindirebilecek sisteme sahip olan canlılar doğal seçilim tarafından korunmuştur. Canlıların doğayla uyumu herhangi bir tasarımcıyı kanıtlamaz, bu uyumun sebebi canlılar arasında doğaya uyumlu olanların korunmasıdır. Doğa ile canlılar arasındaki uyumdan ihtişam duymak, doğal seçilimin sildiği onlarca türü görmezden gelinceye kadar rasyonel olabilir. Bir nevi okyanusun dibindeki kapaksız şişeleri görene kadar…Canlılardaki karmaşıklığın sebebi de doğal bizatihi seçilimin kendisidir. Şu an gördüğümüz her canlı, bütün karmaşıklığı ile beraber özünde basit bir canlının nesillerinden gelir. Zira evrim kuramı, görece basit yapılı varlıkların karmaşıklığa doğru ilerlemesini gayet rasyonel ve bilimsel şekilde açıklığa kavuşturur.