Sanki birisinin günlüğünü yıllar sonra okumuşum gibi bir şeydi kitabı okumak. Ya da Candeğer kitabın bir yerinde diyor ya "Çok değişik, çok renkli bir film seyretmiş gibiyim."(s.315) İşte aynen böyle hissettim kitap bittiğinde.
Birisinin hikayesini bilmek o kişinin hayatına dokunmaktı biraz. Ben de ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral'ın o renkli, inişli çıkışlı hayatına dokunmuştum Ayşe Kulin sayesinde. Hikayenin gerçek olması başlı başına beni içine çekmeye yetti. Tabii Ayşe Kulin de işimi kolaylaştırdı akıcı anlatımıyla. Kitap bitti ve ben karar verdim: Daha çok biyografik kitap okumalıyım...
Nahif bir rüzgar geldi. Ve bana 1910-1997 yılları arasındaki dönemi bir kadının gözlerinden gösterdi.
İyi okumalar dilerim...