Bana bir masal anlatsana.
Mutlu sonla biten masalları severim ben.
Bir Masal mutsuz bitiyorsa hep sanki eksik yazılmış da sonunda bi yerde bir mutluluk olacak mutlaka diye huzursuzlanırım.(Ruhum mutluluğa endeksli)
Bu kitabı okurken de ilk baştan hep huzursuz okudum.
Derin bir acı sardı bedenimi.
Canan ın okul yıllarında kendi haylazlıklarımı buldum.
Medeniyetin beşiği Medeni nin ölümüne içim yandı.
Espriler ve benzetmeler beni güldürdü.
Salim in saplantılı mazoşist aşkında hatırlamak istemediğim anıları.
Efe nin hep o vakur olgun sabırlı kişiliğinde mavi huylu kelimesinin karşılığını....
Sanki 1 sezon dizi filmi tek partta izledim.
Onlar yokuşu tırmanırken benim nefesim kesildi.
Onlar bankta oturup Haliç i izlerken ben de sessizce yan bankta onları izledim sanki.
600 sayfa kitabın ilk 300 sayfasında çok eğlendim güldüm içimdeki fırlama ruhum canlandı yeniden ama son 300 sayfasında içime bir ateş düşmüş gibi okumadım yaşadım.
Kitabın son sayfasını okuyup kapağını kapatınca gıyabında Canan Salim ve Efe ile kavga ettim.
Cananın ailesine saydım sayıştırdım.
Aşka duyduğum saygıdan mı bilemem ama Salim e de acıdım.
Elbette istedim ki Canan ve Efe masallardaki kadar mutlu olsundu.
Sonra kendimi yazarla kavga ederken buldum.
Sen nasıl bir yüreğe nasıl bir kaleme sahipsin tüm duyguları aynı anda yaşatıp da beni tarumar ettin diye
Kitabı bana hediye eden canım kitap dostumu andım bol bol
Gerçek yaşanmış bir hayatın kaleme alındığını biliyor olmam beni derinden sarstı. Kitabı bitirdikten sonra hemen yorum giremedim biraz sindirmeyi bekledim.
Yazarımızın ilk tanıştığım kitabı bu oldu ama şuan kitaplığıda 6 kitabı daha var. Cesaret edip arkası arkasına okuyamam ama en yakın zamanda hepsi okunacak.
Yeni yorumlarda buluşmak dileğiyle