Gönderi

108 syf.
·
Not rated
Otuzların Kadını her ne kadar öykü türünde geçse de mini bir roman gibi aslında. Çünkü tüm öyküler belirli bakış açılarıyla bir portreyi yansıtıyor. Farklı açılardan çizilen bu manzara en çok dönemsel açıdan dikkat çekici, adından da anlaşılabileceği gibi; otuzlu yılların gençliğini, genç erişkinliğini yaşamış bir kadın portresiyle başlıyor kitap. Kimi zaman kadının kocasına, cemiyet hayatındaki arkadaşlarına, o dönemlerin yeni yerleşmekte olan, toplumsal, siyasal kıvrımlarına uzanıyoruz bu öykülerle. Tabii ki bunlar asla duygulardan yalıtılmış bir biçimde ele alınmıyor. Tomris Uyar'ın aslında yeterince nostaljik kalan o yıllara yaklaşımındaki marjinal, modern anlatımı karakterlerin fikirlerinde, tepkilerinde, söylemeyip hissettikleri pek çok düşün çekirdeğinde görünebiliyor. Öyküler birbirine teğet geçerken aslında aynı zamanda bir portre çiziyor. Ve çizilen portrede bir kadının, Otuzların Kadını'nın sık sık girip çıktığını görüyoruz. Öyküler ondan bağımsız değiller ama öyküler onun salt iç dünyası da değil. Toplumsal gerçeklik, dönem tasvirleri, kadınlık ve erkekliğe dair algı, fikirlerin yaşanış biçimi, aydın kesimin düşünce yapısı, özgürlük ve hayatın gerçeği olan pek çok konuya dair dipnotlarla dolu. Döneme dair keyifli bir okuma yapmak isteyen okurlara öneririm.
Otuzların Kadını
Otuzların KadınıTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20191,197 okunma
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.