Ona rağmen, halk, bu gibi devrimlere karşı çıkmamıştır. Hiç değilse, kendiliğinden karşı çıkmamıştır. Ancak, zaman zaman, bazı fırsatçılar demişlerdir ki halka, "Senin hala süregelen yoksulluğu, aydınların, yöneticilerin, fes yerine şapka giymesindendir, giyim-kuşam değiştirmesindendir ... Ahlak bozukluğu, kadının kafes ardından, peçe altından çıkarılmasındandır ... Senin içinde bulunduğun sıkıntılar, laiklik ilkesiyle dinin zayıflamasındandır ... Gavur icatlarının memlekete sokulmasındandır ... " Böyle diyerek; üstelik, giyim-kuşam değişikliğine çabuk ayak uyduranlardan çoğunun halktan kopukluğunu, halka tepeden bakıp onu küstürmesini de kullanarak; yer yer bazı küçük halk topluluklarını, bu devrimlerin karşısına, aslında kendilerini olumlu veya olumsuz pek de etkilemeyen bu devrimlerin karşısına çıkarmayı başarmışlardır.
Din Sömürüsünün Ardında Çıkarcılık Vardır
Aslında, yeniliklere karşı din adına gösterilen bütün tepkiler, başka birtakım amaçları, öncelikle ekonomik çıkarları saklar. Belirli çıkarcı çevreler, her yerde ve her dönemde, durumlarını sarsabilecek her yeniliğin karşına dikilmişlerdir veya dikilmek istemişlerdir. Ama, genellikle azınlıkta olan bu çıkarcı çevreler, "Biz bu yeniliğe karşıyız, çünkü bizim durumumuzu sarsar" dememiş!erdir. Dememişlerdir, çünkü, kendi durumlarını sarssa da belki geniş topluluklara ferahlık getirecektir o yenilikler. O nedenle açıktan çıkamamışlardır bu yeniliklerin karşısına ... Onun yerine, halkın din duygularını sömürerek, istemedikleri her yeniliği dinle çelişirmiş gibi göstererek, o yenilikleri önlemeye çalışmışlardır. Yenilikleri önlemeye çalışırken de, zaman zaman, halkı yanıltarak onun desteğini yanlarına alma olanağını bulmuşlardır. Bir an için kabul edelim ki "şapka gavur icadıdır, o yüzden İslam dinine aykırıdır ... " Fakat, "toprak işleyenindir" ilkesi, İslam dininin, Müslüman toplum düzeninin temel ilkelerinden biri olduğu halde, bu ilkeye dayanan bir toprak reformu ile çıkarlarının bozulacağını düşünenler, böyle bir reform isteyenleri de kafirlikle, komünistlikle suçlamaktan kaçınmamaktadırlar