Ben bu kitabı sevdim! Evet kitabı satın alırken hiç böyle olduğunu bilmiyordum ve inanın ilk sayfalarda kitabı bırakmak geçti aklımdan. Pek huyum değildir başladığım işi bitirmeden kenara çekilmek, bu sebeple kendimi biraz zorlayarak okumaya devam ettim. Sonuç; iyiki devam etmişim!
Kitabın dili, yani ergenlik çağındaki serseri bir gencin sokak ağzı ile konuşması açıkçası beni o kadar rahatsız etmedi de bu gencin -veya gençlerin demeliyim- insanlara verdiği zararlar gözümün önünde fazla canlanınca ben bir miktar rahatsızlık duydum. Bu kitabın filmini izlemedim, izlemek ister miyim? HAYIR! Aslına bakarsanız kitaptaki kötü olayların göz önünde canlanması filmden daha etkilidir diye düşünüyorum. Hayal gücü çok tehlikeli bir şey arkadaşlar. Kitap kendi hayal gücümüz ile canlandırdığımız görüntüler iken film başkasının kendi hayal gücünü bize izletmesi bana göre. Bu yüzden kitabını okuduktan sonra filme gerek görmüyorum ve izlemeyi uygun da bulmuyorum.
İçerik olarak bir gencin başına gelen travmatik olayları ele almış ve kitap bu gencin ağzından yazılmış. Konu için, kötülük etmiş bir insanın başına gelen bazı acı olaylar ve bunların sonuçları diyebilirim genel olarak. Aslına bakarsanız ben sanırım biraz sert düşünüyorum ama hepimiz 15 yaşında olduk ve kimseye böyle kötülük etmedik, kitabı okurken ben Alex'e bol bol sinirlenip yaşadıklarına da asla üzülmedim. İnsanlara çok zarar verdin seni küçük domuzcuk :)
Kitaba dair kendime bir not düştüm. Bu kitap evet çok güzel bir kitap, gerçek bir kitap. Ama okuyucunun yaş grubu çok önemli. Ortaokul çağındaki gençlerin eline geçmemeli hatta bence lisede bile gerek yok. Tamam internet, televizyon her şeyi gözler önüne seriyor olabilir ama bir kitap insanı çok farklı etkiler ben buna inanıyorum. Kaba tabirle eşeğin aklına karpuz kabuğu kaçırmaya lüzum yok, kitabı çocukların ulaşamayacağı yerlere koyunuz efendim. Ama okuyun mu, okuyun kesinlikle.