Gönderi

İlm-i Siyaset
Diriliş
Diriliş
Güncel siyaseti bırakıp sadece kitaplarla meşgul olmaya niyet ediyorum ki; ceza, infaz, mahkum, hapis gibi kavramları duyduğum anda "Aman, bana ne?" deyip geçemiyorum. Yakın zamanda üst üste okuduğum için olsa gerek aklım Dostoyevski'nin Ölüler Evinden Notlar'ına taa Sibirya'ya, oradan Kafka'nın Ceza Sömürgesi'ne, oradan Diriliş'e gidiyor. 'Suçlu' kavramını sorguluyor, suçluları suça iten sebepleri düşünürken kendimi Reis Bey'i dinlerken buluyorum. Tolstoy'un Nehlüdov'unun da tesiri ile işlenen her suçta kendime pay çıkarıyor, mahkum ediyor, Dostoyevski'nin on yıllık hapishane gözlemlerine güvenerek suçluyu hapsetmenin mahkumları ıslah etmediği kanısına varıyorum. Aslında şu an kitabımı açıp dünyadan, gündemden uzaklaşmak istiyorum ama edebiyat beni siyasete itiyor.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Franz Kafka
Franz Kafka
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Ölüler Evinden Notlar
Ölüler Evinden Notlar
Ceza Sömürgesi
Ceza Sömürgesi
Reis Bey
Reis Bey
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.