Büyük bir fedakârlıkla insanoğlunun yüzyıllardan beri gözden kaçırdığı -belki de hiç olmayan- problemler üzerine kafa patlatırlar. Önce çözümü bulup sonra buldukları bu çözümü oluşacak herhangi bir soruna uydururlar, yani önce bir tıkaç yapıp ondan sonra deliği açarlar. Mucitler her zaman bir tedirginlik ve mutsuzluk içindedirler. Kendilerinin icat etmediği herşey bir eksiklik içindedir onların gözünde. “Tırnak kesme aletinden araba lastiklerine kadar herşey daha iyi olabilir” düşüncesiyle sabah akşam atölyesinde çalışır durur. Bu tipler genellikle bir konu üzerinde mütehassıslaşırlar. Mesela kabuk soyma aletleri gibi. Bu gibi ilerlemeler karanlık güçler tarafından hep engellenmek istenmiştir. Bu yüzden sokakta yürürken tedbirli olmak zorundadırlar. Sokakta yürüyen herkes bir katil olmasa da mutfak dünyasında çığır açacak bir buluşu kurşunla veya kaçırmayla engellemeye çalışan bir karşı firma casusu olabilir.