Kitabı okurken, çok azını anladığımı düşünerek öfkeleniyordum kendime ki muhtemelen öyledir, ancak bu az dediğim kısmın, anlattıklarınızında azı olarak belirtmek isterim. En azından, sizin söylediğiniz kadarını anladığımı farkettim. Kitabın henüz yarısını okudum. Ve hiçbir şey anlamasam bile, bu kitap bana şunu öğretti, ben daha önce okuduklarımı direk olarak doğru kabul ediyormuşum.(Hepsini olmasada büyük kısmını). Mesela Adler'in kitapları, anlatılanları kendim üzerinden yorumlamaya o kadar dalmışım ki neredeyse her satırı dogru kabul eder olmuşum. Bunun kötü yanı şu ki, hal böyle olunca eğer orada bir eksiklik varsa, o orada kalıyor ve mevcut çözümden baska çözümler olabileceğini veya mevcut çözümün hatalı olabileceğini göremiyorsun. Ve boşluğa düşüyorsun. Çok uzattım, bunları neden yazdığımıda bilmiyorum. İncelemenizi değerli buldum, saygılar.