Mükemmel anlatımıyla kalemin hakkını vermiş, kalbine inen çıkarımları harflerin kelimelerin ihtişamıyla kağıda dökmüş. İlk başta ağır gelmişti yazarın dünyasına girebilmek ama sonrasında yani tünellerde biraz ilerleyince ışıkları da görmeye başladım. Her bir ışık ile ayrı bir heyecan oluyor bilinmeyenleri keşfedercesine. Çok şey kattı bana, tekrar okumak isterim.
Yazarın dünyasından bir kaç esinti vermeden olmaz:
“Yıldızları görmek istiyorsam karanlığa alışmalıydım.”
“Haram kollara koşarken ayağıma çarpan taş, en dünyalık sohbetin ortasında aniden boğazıma kaçan su... Hepsi, ama hepsi ‘seni bırakmıyorum kulum’ dememiş.”
“Bir yarin hüznüyle savaşırken, bir dostun sırtını tanımışım.”
Bunları ve daha fazlasını
Okumadan geçme bu diyardan!