Bereketli Topraklar Üzerinde, az nüfuslu köylerinden para kazanmak için ayrılan üç yakın arkadaşın hikayesi anlatıyor. Köyden çıkan sadece kendileri değil hayalleri ve umutları da onlarla beraber çıkıyor. Yaşar Kemal'in köy hayatını ve insanını anlatan eserlerini seven biri bu eseri bayıla bayıla okur. Topraklar bereketli lakin toprağın bereketi sadece toprakta yetişen şeyler için var. Topraktan ayrılan ve balçıklaşmış şeyler için bereket yoktur. Çünkü balçığın içine kibir, acımasızlık ve bencillik gibi kötü tohumlar atılmıştır. Bereket olmayınca bu tohumların filiz açması çok hızlı olur. Bu tohumlar insanda her türlü filizlenir. Ancak bu tohumdan çıkan dalları budayamayı bilen iyi insan olarak nitelendirilebilir. Üç arkadaş Çukurova'ya geldiklerinde içlerinden biri hariç diğer ikisinin ilk defa şehir hayatını görmesi, saf Anadolu insanının insanlık sınavının başladığını gösteriyor. Kardeşlik bağları, çıkar tohumlarının meyve verdiği şehir ortamında kopmaya başlar. Kimin eli kimin cebinde yahut hemşehri hemşehriyi gurbette öpermiş algısı işte tam bu anda etkisini göstermeye başlar. Bir başka konu ise budaklama işini yapamayanlar var. İşçiye zulmediliyor, hakkı yeniliyor, köle muamelesi yapılıyor kısaca ona vurulan bir zincir söz konusu. Zincirin en alt halkası Irgatbaşı denilen asalaklardır en üst halka ise ise sistemin kan içici yarasaları olan ağalardır. Ezen- ezilen çatışması bütün çıplaklığıyla ortadadır. Genel olarak sistem eleştirisini köylü ve şehir ayrımı üzerinden yapılan eserimiz güncelliğini hâlâ korumaktadır.Ablamın sayesinde ilk defa okudum yazarı ve edebiyatımızda bir gizli hazineyi daha keşfettim. Artık Orhan Kemal kütüphanemin en kıymetlileri arasında yer almış bulunmakta...

Bereketli Topraklar ÜzerindeOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205,8bin okunma

·

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İsmail Kulaç