Gönderi

Eski bir kitapta yazılıdır; Mecnun'un kabilesi bir araya gelmiş ve Leyla'nın obasına bir haber göndermişler: " Bu delikanlı aşktan helak olacak; azıcık merhamet gösterseniz de bir kere olsun Leyla'yı görmesine izin verseniz ne ziyanı olur?" Leyla'nın obasından cevap gelmiş: " Onun Leyla'yı görmesini engellememiz Leyla için değil, onun içindir. Zira o Leyla'yı görmeye dayanamaz diye korkuyoruz." Bunun üzerine Mecnun'u getirmişler. Daha Leyla'nın kapısını araladıkları vakit Mecnun, Leyla'nın gölgesini görmüş ve yere yığılıvermiş. Zavallı cariyecik de, işte bu hale girmiş olmalı ki Sultan'ın huzurunda cümlesinin sonunu getiremeden yığılıp kalmış. Sultan bir kalbe sığmayacak kadar büyük olan bir aşkın yere düşmesine elbette razı olmamış, cansız bedenini yakalayıp kucağına almış. Başını dizlerine koymuş... Donuk gözleri artık tam da gözlerine bakmaktaymış. Kız öte alemden, Sultan bu alemden... Ben o akşam kitap okumak üzere Sultan'ımın odasına girdiğimde yanaklarının ıslak olduğunu hissettim. O anda hiçbir şey sormadım, nasıl olsa sonra anlatırdı. Kapısında beni görünce elleriyle nazikçe cariyenin gözlerini kapattı. O anda ağzımın tadı yılan zehrine döndü. Ertesi gün cenazenin defni sırasında Sultan'ın gözlerinden yaşlar süzüldüğünü gördüğümde de zehir ciğerime indi.
Sayfa 368Kitabı okudu
··
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.