Gönderi

724 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Oğuz Atay'ın en sevdiğim kitabı, ölümsüz eseri Tutunamayanlar için bir inceleme yapamamış olmanın huzursuzluğunu yaşıyorum uzun zamandır. Kitap benim en sevdiğim kitap, hayatımın romanı fakat onu inceleyebilecek cesareti kendimde bulamadım. Sonunda yeniden okuyup, kendi yorumumla inceleme paylaşmaya karar verdim. Oğuz Atay kitaba başlarken
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061.7k okunma
··
2,366 views
Adem okurunun profil resmi
https://1000kitap.com/yilmazeynep ; Müsaadenizle yorumumu buraya yazmak istiyorum ki, neden Oğuz Atay'ın en iyi yazar olduğunu söylediğim hakkında bir açıklama olsun. Öncelikle elbette benim "en iyi" konusundaki yargım öznel bir yargı. Yani kimseye yönelik herhangi bir dayatma söz konusu olamaz. Sadece Dostoyevski ve Atay kıyaslamasına bakacak olursak genel eser verme anlamında Dosto'nun çok önde olduğunu görürüz. Çünkü Atay 43 yıl yaşamış 7 eser kazandırmış, Dosto 59 yıl yaşamış 12 roman ve 20ye aşkın öykü kazandırmıştır. Ama öbür yazarlar ile eser kıyaslaması yapıldığında görülecektir ki Oğuz Atay gayet başarılıydı. Fakat yerli-yabancı yazar kıyas yelpazesini daha da genişletip Yaşar Kemal, Sabahattin Ali, Fakir Baykurt, Aziz Nesin.. gibi yazarları işin içine koyunca Türk Edebiyatı Yazarları'nın bireysel olarak eser verme ve eserlerin içerik anlamında başarısı konusunda hakettiği değeri görmediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Benim incelemede bahsettiğim "en iyi yazarlık" ise minimal anlamda yani eser kıyaslaması babında kullanılmıştır. Dostoyevski kitaplarına baktığınızda insanların iyiliği ve kötülüğü müşterekçe içlerinde bulundurduklarını görürsünüz. Ama Dosto'nun kitaplarında karakterlerin ne zaman iyiyi, ne zaman kötüyü düşündüğünü çok net bir şekilde tahayyül edebilirsiniz. Ve Dosto'nun kusurlu karakterlerinin çoğunlukla iyi mi yoksa çoğunlukla kötü mü olduğu hakkında kafanızda fikirler belirir. Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar isimli eserinde ise asla böyle bir yargıya varılamaz. Yani insanın belli bir zamandaki düşünceleri ile ilgili mantıklı bir önerme görülemez. Ben bir psikanalist, bir psikiyatri değilim fakat kendi gözlemlerimden şunu çok net görüyorum ki insanlar anlamsız varlıklardır. İnsanları anlamak inanın dünyanın en zor işidir. Ve Tutunamayanlar insanın anlaşılmazlığını harikulade bir betimleme ile okuyucuya sunuyor. Dosto için "psikologların psikoloğu" denerek kendisinin psikoloji konusunda onurlandırıldığını çok duymuşsunuzdur. Ama inanın bana hiç bir eserinde Tutunamayanlar'da bulunan psikolojik analiz bulunmamaktadır. İkinci olarak Franz Kafka'nın bahsettiğiniz eserlerinin bir kısmını okudum, bir kısmı hakkında da yeterli miktarda bilgi sahibiyim. Ama Franz Kafka'yı net bir şekilde analiz edebilmek için şu üç eseri okumanız yeterlidir; Feliceye Mektuplar, Milenaya Mektuplar, Dönüşüm. Her iki mektup metni de Kafka hakkında büyük biyografik bilgiler taşımaktadır. Mektupları okuduğunuzda göreceksiniz ki en küçük bir mektup aksaklığı Kafka'yı çıldırtmaya yeterlidir. " Neden mektup yok, seni ne kadar sevdiğimi anlamıyor musun, sen beni sevmiyor musun.." gibi cümleleri peşpeşe sıraladığını da göreceksiniz o zaman. Kafka kendisini her zaman yeriyor. Sürekli karşısındaki insana "bana nasıl katlanıyorsun" minvalinde cümleler sarfettiğini de göreceksiniz. Felice'ye gönderdiği mektuplarda Dönüşüm kitabından çokça bahsediyor ve bu böceğin kendisi olduğunu, kimsenin kendisini samimi duygular ile sevmediğini ifade ediyor. Selim de böyledir işte. İçi hep kasvet doludur, kendisi ve çevresindeki insanlar için sürekli olumsuz düşünür. İncelemede duygusal davranıp kendimi de işin içine koymuşum ama maalesef hâlen bu düşüncem geçerli ve gayet de samimiyim. Kötü ve iyi şeyleri asla içimde tutamam, bolca kırıcı yönlere sahibim. Ama Selim-Kafka ile aramızda olan fark onlar insanları kaybetmekten korkarlar. Benim ise asla böyle bir korkum olmadı. Böylece eksik kalan hususlara tamamlayıcı nitelikte olmuştur umarım, keyifli okumalar 😊🙋‍♂️
Adem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Sayın https://1000kitap.com/Nicelittledream 🙏🏻 İlk okuduğumda 4. Bölüme kadar zorlama bir şekilde okudum. Ve 4. Bölüm öncesini pek anlamamıştım. Kitabın dilinin ağır olmasının payı var ama o sıra inşaat işçisiydim ve aslında daha çok kendi yorgunluğumdan kaynaklanıyordu anlaşılmazlığı. Ama Selim'e ne olduğunu öğrenmek için sonuna kadar direndim. 4. Bölüm sonrası keyifli gelmişti. 2. defa okumadan kısa süre önce bir kayıp yaşamıştım; kuzenim intihar etmişti.. yaşadıkları Selim'in yaşantısından çok daha acı doluydu ama ortak yanları çoktu ve o da bir Tutunamayan'dı. Aşırı derecede yoğunlaşarak okudum. Eski Türkçe, Osmanlıca kelimeleri tek tek çevirdim, eksik ve anlaşılmayan hiç bir kelime bırakmamaya çalıştım. Sonra 3, 4.. her defasında bambaşka bir kitap okumuş gibi oluyorum. :) Birkaç defa okunmalı en azından ama asla yarım bırakılacak bir kitap olduğunu düşünmüyorum..
Sultannn okurunun profil resmi
Murat Kekili'nin bir şarkısı vardı. "Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz" diye. İnsanları intihara yönlendiriyor diye yorumlar yapılmıştı. Hani demişsin ya, "Tutunamayanlar anlaşılmanın önemini vurgularken yanlış anlaşılmanın kurbanı oldu. Tüm melankolikler, intihar etmek isteyenler bu başlık altında toplandı." İnsanlar, intiharlara hep bir sebep ararlar, bulamayınca da ya okuduğu kitabı, ya dinlediği müziği bahane ederler. Tutunamayanlar'ı okuyup da ona tutulmayan bence kitabı yanlış okumuş. Ellerine sağlık, güzel bir inceleme olmuş.
Adem okurunun profil resmi
Çok güzel bir katkı sağladınız Sultan Hocam, çok haklısınız... Teşekkür ederim güzel insan. 🙏🙏
Adem okurunun profil resmi
Şu anda alsanız da üstesinden gelirsiniz diye inanıyorum ama siz daha iyi bilirsiniz 🙂 Şimdiden keyifli okumalar dilerim. 🌸
Anna K. okurunun profil resmi
Çok hoş bir inceleme olmuş 👌 her ne kadar okurken beni çok sıksa da yine de söylediklerinize katılıyorum, bu sıkılmanın sebebi düşünmeme sebebiyet vermesiydi 😄 Bir de ben en çok Turgut'un kartlarını sevmiştim.. Kesinlikle uygulamak istediğim mükemmel bir buluş bence ama kimse anlamaz diye yapamıyorum maalesef
Adem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim. Benim iki kartım olurdu o zaman; birinde afedersiniz "d.o.g’der misin" yazardı, diğerinde "şu an konuşmak istemiyorum." ikincisine çok az ihtiyaç duyardım diye düşünüyorum. Gerçi pek gerek kalmıyor, söylemek ile aynı 🙄😄
2 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Adem okurunun profil resmi
https://1000kitap.com/yilmazeynep ; katılmadığınız kısımları merak ettim ? 😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.