Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

103 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Nietzsche, bu kitabında Alman bir teolog olan David Strauss'un Hristiyanlık üzerine yazdı kitabına karşı eleştirilerini yazmıştır. Tahmin edersiniz ki Nietzsche'nin sert acımasız hicvinden nasibini almıştır. Strauss'ı Leesing ve Voltaire'in kopyacısı olmakla suçlamıştır ve onun Almanya'da çok fazla okunmasının popüler olmasının nedenini tabii ki de toplumun çoğunluğuna hitap edecek şekilde, geleneğe bağlı olarak yazmasına bağlamıştır. Ki Almanya'nın Fransa'ya karşı savaşta zafer kazanmasının sonucunda kültürel olarak da bir zafer kazandığını düşünmesinin bir rüya ve kendini kandırma olduğunu ifade etmiştir.Alman kültürü diye bir şey olmadığını bunun tamamen Fransız kültürünün kopyası olduğunu dile getirmiştir. Strauss'u kültürel görgüsüz olarak tanımlamıştır. Nietzsche'ye göre bu kültürel görgüsüzler; tarz birliğini savunan, her yerde kendi türünden yetişmiş insanların kendi isteklerine uygun düzenlemelerle yazılar yazan ve gördüğüne inanan, kendini eleştiriye ve sorgulamaya kapatmış, bundan nefret eden kişiler olarak tanımlamıştır. Nietzsche, Strauss'un iki kelimeyi bir araya getirip cümle kurmayı bile beceremeyen, kendine ait hiçbir fikri olmayan birisi olduğunu düşünmektedir. Aslında genel olarak baktığımız zaman Nietzsche'nin sürekli Alman toplumunda çok fazla popüler olan, okunan, aydın kesimde yer bulan sanatçılara, kişilere karşı ağır eleştiriler getirmesinin temelinde belki de kendisinin aynı şekilde hatta beklediği, ümit ettiği şekilde değer görmemesinden kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Nietzsche'ye yine kendisinin tarzında bir eleştiri getirecek olursak belki de nice beklediği değeri görmediği için kendi toplumuna bu kadar öfke doludur ve ben bu çağın insanı değilim beni kimse anlamıyor demesi de belki de kendi içinde hazmedemediği şeylerin olmasıdır. Ki hayatı boyunca tek değer verdiğim kişi Wagner dediği en yakın arkadaşına bile popüler olduktan sonra öfke ve nefret dolması bundan kaynaklanıyor olabilir. Nietzsche yaşadığı dönem içerisinde eleştirdiği, sorguladığı, yıkmak istediği bazı geleneksel değer yargılarına karşı tavrında kesinlikle haklı olabilir ancak yine de eleştirirken gerçekten onun hiciv oklarına maruz kalmayan hiçbir sanatçı neredeyse yok. Mozart, Beethoven, Voltaire, Shakespeare, Geothe gibi gibi daha birçok önemli ismi alaya alarak eleştirmiş sanki bu isimlerin yaptığı şey kesinlikle sanat değil kesinlikle değer verilmeye layık değilmiş gibi konuşmuş. Ben burada açıkçası biraz da insan psikolojisi açısından baktığımızda Nietzsche'nin bazı şeyleri kabullenememesine bağlamaktayım. Nietzsche, gerçekten bir hiciv ustası olduğundan eleştirmek istediği kişiyi enine boyuna en ağır ve tutarlı bir şekilde eleştirilebilecek bir kapasiteye sahip olduğu için eleştirdiği insanı yermek de haklıymış gibi bir izlenim kesinlikle oluşturabilecek bir yeteneğe sahiptir. Bunun en iyi örneğini Wagner'de görebiliriz. Wagner'in dünyada gelmiş geçmiş en iyi sanatçı olduğunu kanıtlar nitelikte övgüler yazan Nietzsche daha sonra aynı kişiyi yerden yere vurarak dünyanın gelmiş geçmiş en kötü sanatçısı olarak tasvir etmiştir.
David Strauss
David StraussFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 2010242 okunma
·
161 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.