Nurdar Gürbilek’in diğer kitapları gibi bu kitabı da belli bir tema çerçevesinde toplanan, farklı noktalardan meseleyi açınlayan, bol bol zihinsel yürüyüşe çıkaran bir yapıya sahip. 80’lerin politik ve kamusal kültürüne odaklanan yazar, siyasi ve kültürel söylemlerin iktidar alanlarını, yenilikleri, aşınmaları ve dönüşümleri sorguluyor. Esasen yazarın diğer kitaplarındaki solüstü sol bakışı bu kitabında daha liberal-sol bir noktaya konumlandırdığını söyleyebilirim. Bu bir eksiklik olarak görülmemeli. İdeolojinin tahakkümünden kaçma çabası olarak algıladım şahsen. Arabeski analiz ettiği kısımların tam olarak Kötü Çocuk Türk kitabında da geçiyor olması, deneme türünde serbest düşüncenin olanaklarını olabildiğince kendini kısıtlamadan kullanmasının bir getirisi olsa gerek. Yazarın akademik bilgi verme kaygısı olmamasını da normal karşılıyorum. Dolayısıyla yazar, kendini özgür biçimde tekrarlama hakkına sahip. Ki çok yazan kişilerin handikapı da budur. Yazdıklarını unutur, yeniden yeniden ve yeniden yazabilirler. Okur olarak sayfa atlama hakkınızı kullanmanızı size hatırlatırlar. Sonuç olarak Türkiye’de liberalizmin coşmaya başladığı baskı ile endüstriyel özgürlüğün aynı anda erklerce icra edildiği 80 dönemini anlamak için ideal bir kitap. Yazarı okumaya başlamak için ise pek uygun değil. Ben kitabın lümpenlikten uzak, doğal tarzını sevdim.

Vitrinde YaşamakNurdan Gürbilek · Metis Yayıncılık · 2014776 okunma

·

131 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Atilla Aktaş