Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Nietzsche'nin en iyi kitaplarından birisi olabilir, kitabın her satırının altını çizmek isteyebilirsiniz, ben gerçekten bu kitabını çok beğendim. Tarihin toplumu nasıl yozlaştırıldığını ve tarihin insan ve toplum yaşamı için nasıl faydalı olabileceğini yine kendi eleştirel felsefe tarzıyla açıklamış. Her toplum kendi tarihini tüm çağların en yüksek, en kusursuz, en adaletli, en erdemli tarih olarak anlatır ve sahip çıkar. Böyle tarihe doymuş bir toplum asla ilerleyemez ve bireyin olgunlaşmasına izin vermez ve bunu engeller. Bu yüzden tarih yaşama engel olduğu için ayrılan çok zarar sağlar. Tarih ancak yaşama hizmet ettiği ölçüde faydalıdır ve tarihin saat matematik gibi bir bilim olmasına gerek yoktur ve olamaz da. Nietzsche tarihi 3 e ayrır. 1.Anıtsal tarih 2.Eskiyi koruyucu tarih 3.Eleştirel tarih Tarihi anıtsal açıdan ele alan kimse tarihi büyük bir şey olarak görür daha önceden böyle bir şey olmuşsa yine aynı şekilde bunun mümkün olabileceğini düşünür böyle bir kimse cesaretle hareket eder geçmişe öykünür bu da tarihin bozularak daha güzel bir biçime sokulmasına serbest uydurulmasına ve bir masal haline getirilmesine neden olur. Anıtçı tarih maskeli bir balo elbisesi gibidir. Böyle düşünen tarihçiler kendi çağındaki büyük ve güçlü olanlar duydukları nefrete karşı geçmiş çağlardaki güçlüleri ve büyüklere karşı hayranlık duyarlar ve bu maske içinde o tarihselliği inceleme biçiminin gerçek anlamını karşıt anlama çevirerek gerçeği gizlerler çevirirler. Bununla aslında yaptıkları şey şudur BIRAKIN ÖLÜLER YAŞAYANLARI GÖMSÜNLER. Eleştiren tarih ise geçmişi eleştirel bir biçimde inceler ona bıçak saplar acımasızca üzerinde yürür bu her zaman tehlikeli olmuştur. Çünkü geçmişi yargılayarak ve ortadan kaldırarak yaşama hizmet ve yardım eden insanlar ya da çağlar her zaman tehlikeli ve tehlikede olan insanlar ya da çağlardır.Çünkü biz ancak bizden önceki kuşakların tortusu kalıntısı olduğumuzdan aynı zamanda bu kuşakların yanlış davranışlarının tutkularının yolsuzluklarının hatta cinayetlerinin tortularıyız kanıtlarız kendimizi bu bağlardan bütünüyle kopardığımız olanaksızdır. Eleştirdiğimiz her tarihe karşı kazandığımız zafer aslında bir sonraki gelecek olan tarihsel yapı içerisinde eleştiriceğimiz tarihsel yapı olacaktır. Her tarihçi tarihsel olayları incelerken nesnel olduğunu iddia ettikleri ölçütlere göre olayları bir araya getirip değerlendirdiklerini söyleseler de böyle bir şey kesinlikle mümkün değildir. Nesnel olarak düşündükleri ölçütler popüler anılardan yasalardan ve yanlılıktan ibarettir.Doğruluğu adaleti çok az kimse hizmet eder ya da bu istenci içinde barındırır zaten pek azı adaletli olabilme gücüne sahiptir. Tarihin bu yozlaştırıcılığına karşı kişinin yapması gereken şey tarihten niçin nasılı göstermesini istemek değil zaten tarihi baktığınız zaman sizi eğitim ile zincirleyen sömüren size egemen olmak isteyen güçleri göreceksiniz. Bu yüzden dünya niçin var niçin böyledir insanlık ne için var sorusu ile ilgilenmek yerine tek bir birey tek bir kişi olarak neden varsın bunu kendine sormalısın bunu sana kimse söylemezse sen kendine varoluşunun aposteriori olarak haklı çıkarmayı denemelisin bunu yapmalısın. Kitapta şu nokta özellikle dikkatimi çekti : tarihten yaşam öyküleri istiyorsanız seçeceğiniz "bay filan ve zamanı" nakaratı ile yazılanlar olmasın ama tam tersine başlığında "zamanına karşı bir savaşçı" adını taşıyan biyografiler sizi çeksin, derken tamamen kendisini kastetmektedir kendisini zamana karşı çekiç ile savaşan biri olarak görmekte ve ısrarla beni okuyun en çok beni okuyun beni örnek alın demektedir. Bu adam kendisinin okunması için daha ne desin ne yapsın :))
Tarihin Yaşam İçin Yararı ve Yararsızlığı Üzerine
Tarihin Yaşam İçin Yararı ve Yararsızlığı ÜzerineFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 2009693 okunma
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.