ZAVALLI DÜNYABedeni yetişkin ama beyni yeni doğmuş düzeyde bir insan...
Sizce bu çocukluk geçirmemiş, toplumsal öğretilere , geleneklere , belli bir kültüre maruz kalmamış karakterimiz dünyanın acı , sindirilmesi zor yüzüyle karşılaştığında nasıl bir tepki verir?
Karakter üzerinden anlatılmaya çalışılan şey ; bu dünyada olmuş , olmaya devam eden , belki de olmaya devam edecek savaşların ,yoksulluğun , sefaletin , bunlarla ayakta kalmaya devam eden hakim sınıfın , bize yetiştirilirken nasıl sindirtildiği , bunlara şaşmayacak , üzülsek bile kafamızı kolayca çevirip gündelik hayatımıza dönebileceğimiz ( bunlara doğrudan maruz kalmayan bir konumdaysak tabi ) esnekliğin verildiği.
Belki de bu süreçten sonra daha kolay manipüle olabilecek hale getirilmek...
Ama eğer bu dünyaya hazırlanmadıysan...
En saf , katışıksız halinle birebir dünyanın görülmek, üzerine fazla düşünülmek istenmeyen yüzüyle karşı karşıya kalırsan... ya da bir şekilde kendini avutacağın bahaneleri üretebilmeni sağlayacak süreçten geçmediysen...
================= '' Sen dünyayı dehşet verici buldun Bell , çünkü sen ona uydurulmak için gerekli eğitimle çarpıtılmadın. '' =============
Kitapta dönemin siyasetine , siyasi bakış açılarına da değiniliyor. Özellikle Britanya'nın genel politikası (Anglosakson ırkının politikası diye anlatılıyor ) , sahneye yeni çıkmaya başlayan Birleşmiş Milletler ( dünyada söz sahibi olmaya ), kitap karakterlerinin bunlar üzerine fikirleri vs. ( syf. 151 - 153 )
Astley karakterinden kısa bir dünya portresi ==> ( syf. 164 - 171 )
( Zevk kadınları - eğitim - insan türleri - tarih - savaşın yararları - işsizlik - özgürlük - serbest ticaret -imparatorluk - özyönetim - dünya düzelticiler ( sosyalistler - komünistler - şiddet yanlısı anarşistler ya da teröristler , pasifist ya da barışçı anarşistler ) ==> En sevdiğim kısım
'' Büyük uluslar başarılı yağmalama seferleriyle yaratılmıştır. '' (165)
'' Eminim ki , kölelik icat edilmeden önce özgürlük diye bir sözcük yoktu. '' ( 166 )
İrlanda Patates Kıtlığı ( 1845 - 1852 ) ( syf. 168 ) !!!!
Karakterimiz Bella'nın gerçeklerle yüz yüze gelişi ( syf. 179 - 181 )
'' Victoria , zamanının birçok kişisi gibi, dünyanın en zengin uluslarının - en sanayileşmiş uluslar olduklarından en uygar uluslar olmakla övünen ulusların - niçin tarihin en büyük ve gaddar savaşını yaptıkları konusunda çok uzun süre ve yoğun bir şekilde kafa yordu. Onun hiç anlamadığı şey, tek tek bakıldığında ( kendi oğullarını düşünerek ) hiçbiri kana susamış yahut aptal olmayan milyonlarca erkeğin, öldürmeyi ve böylesine intihar denecek ölçüde ölmeyi emreden hükümetlere niçin itaat ettiğiydi. '' ( syf. 301 )