Zorlanmak gelişimi temsil eder, bu konuda kesinlikle haklısınız. Fakat benim ve muhtemelen öğretmenimin o dönem kastettiği şey, üslubun analize muhtaç olması değil. Mesela Ahmet Hamdi'nin üslubu da günlük konuşma dilinde değildir zaten bilindiği üzere kendisi sembolisttir fakat lezzetlidir, düşündürür, geliştirir. Oğuz Atay kitaplarını tekrar gözden geçirin, sanki karmaşık olması için ilave çaba harcanmış, birbiri ile bağlantısı olmayan kelime grupları ve cümleler biraraya getirilmiş.
Postmodern edebiyat bunu başarı sayıyor maalesef. Lise yıllarımda aynı öğretmenime "Cemal Süreya" okumayı çok sevdiğimi okurken çok keyif aldığımı fakat birçok dizeyi anlamadığımı bunun hoşuma gitmediğini söylemiştim. Bana eğer durum buysa Cemal Süreya'nın amacına ulaştığını söylemişti.