Kitabının başka bir bölümünde bir parantez açarak diyor ki:" İlkel toplumlarda, iyi beslenmeyen, okuma-yazma bilmeyen, ezilen halk tabakaları siyasi mücadelenin dışında kalırlar. Bu mücadele dar bir çerçeve içinde, işten anlayan kişiler arasında geçer." Görüyorsunuz ya, toplumsal gerçeklerimizle, işte böylece biz de ilkel toplumlar arasına itilmiş bulunuyoruz.