Bir kitap mı okudum yoksa bir yeşilçam Türk filmi mi izledim kararsızım.
Okurken tüm sahneler gözümün önünde aktı gitti.
Birbirlerini bir kaşık suda boğacak üç kardeş, birbirlerine tahammül ve sevgisi kalmamış yaşlı bir karı koca... İskender'e mi üzüleyim... Ayşe'ye mi... Yoksa Erdal'a mı kızayım bilmiyorum. Hep arada kalan klasik Türk annelerinin en güzel örneğini bu ailede görebiliriz. Tabi bir de yaşlı karthoroz var!
Kitabın adı evlerden biri ama o evdekiler herkes gibi. Herkesin içinden halktan. Hayaller kuran fabrikada çalışan kızlar... Üç beş kuruşa çalışan küçük memurlar... Emekliliğinde gençlere özenen yaşlı amcalar... Hayatın tüm sahnelerini kitapta görüyorsunuz. Orhan Kemal çok büyük bir usta bunda hemfikiriz. Bu eseri de harika bir dille yazmış. Yazarken sizi de o kenar mahalleye çekmiş sokmuş bir köşeye her şeyi izletmiş. Kahvehanede yere atılıp üstüne basılırak söndürülen sigarının kokusu bile gelecek burnunuza. Öyle gerçekçi... Herkesin kendi penceresinden anlatılan durumlar hayaller umutlar ve acı gerçekler...
Okuyun. O eve bir kaç günlüğüne konuk olun.