Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

592 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Körburun
Atilla İlhan edebiyat ödülü alan Körburun 2016 yılında yazılmış bir eser. 1960-1990 yıllarında siyasi, toplumsal ve kültürel kırılmaların odağındaki Türkiye'nin üç kuşağın gözünden harika anlatımına tanıklık etmek istiyorsanız Körburun bunun için eşsiz bir kitap. Günde iki vapur seferiyle ulaşılabilen ama çok tercih edilmeyen; Büyükada, Burgaz Ada, Kınalı Ada üçlemesinden sonra gelen, hayali bir ada düşünün adı da Körburun. Birbirinden farklı hayalleri ve beklentileri olan insanların yaşadığı bu ada, etnik kökeni ve dini farklı birçok insanın bir arada huzurla yaşadığı bir ada. Ta ki Neriman Abla'nın oğlu Hayri karakteri çıkana kadar. Hayattan umduğunu bulamayıp dayısının evinde sığıntı gibi yetişen Hayri'nin hayalleri büyüktür ve hayallerine bir bir ulaştığına roman boyunca tanık olacaksınız. 1964 Rum tehciri, 27 Mayıs, 12 Eylül gibi olaylara da ada halkının gözünden tanıklık edeceksiniz. Eseri harika kılan diğer unsur Körburun Adası’nda dostluk, nefret, aşk, evlilik, bir yere ait olamama hissi, kabullenişlerin, hayal kırıklıkların yeniden tanımlanıyor olması desem abartmamış olurum sanırım. Körburun romanının sonunda yer alan Hayri'nin oğlu Murat’ın yazdığı mektup, bizim roman boyunca okuduklarımızı yüzümüze çarparak yaşanmışlıklara ses oluyor. İçinde sayamadığım onlarca karakter var ama her birinin soluksuzca anlatıldığı hayat hikayeleri kararında ve muhteşem bir üslupla kaleme alınmış. 6-7 Eylül olaylarının da geçtiği eser son derece objektif bir bakış açısıyla verilmiş. Rumların ve Ermenilerin işyerlerinin ve evlerinin yağmalanması verilirken diğer yandan onlara kol kanat geren Türk komşularının çabası da çok güzel anlatılmış. Körburun'da yaşayan Rum Dimitri Paşa'nın atalarından kalan toprakları, mallarını yağmalamak için Rum ajanı yaftalarıyla ada halkını galeyana getiren Hayri'nin yatacak yeri yok desem abartmamış olurum sanırım. "Yüce milletimizin uyanışı :Birlik ve beraberlik için omuz omuza - saat sekizde Nejat Çay Bahçesinin önünde" yazılı pusulayı çarşı esnafına dağıtılmasını organize eden Hayri, Kulaksız ve avanesiyle "Cennet vatanımızı içeriden kemiren bu hainlere artık defol dememizin zamanı geldi kardeşlerim." şiarıyla Dimitri Paşa'nın evini yağmalarlar. En son ne mi olur Dimitri Paşa'nın mallarının tamamı varlıklı kişilere hibe edilir. 12 Eylülün Seher ve ailesi üzerinden hikayesine de tanıklık edeceksiniz. Seher'in bekleyişi ise içinizi acıtacak. "Kaç yıl oldu, diye düşündü. Beklemekle geçen, bazen neyi beklediğini bile anlayamadan geçen kaç yıl? Annesiyle babasının kendi hayatında ona yer açmalarını beklemişti önce, sonra korkunç bir hata sonucu Altan'ı beklemişti, dedesinin iyileşmesini beklemişti, dedesinin ölmesini beklemişti, annesinin sesini duymayı beklemişti, babasının ardından hissetmesi gereken şeyleri hissetmeyi beklemişti, Ferit'in onu şaşırtmasını beklemişti. Şimdi de Murat'ı gerçekten seveceği günün gelmesini bekleyecekti ya da onun tarafından terk edileceği günü. " " Nereye gidersen git kendini de yanında götürürsün. "Romanda sıkça işlenen duygulardan biri de bu. Meral Hanım, Seher, Murat... Çok fazla spoi vermek istemiyorum. Yaşananları okumakla kalmayıp tanıklık edeceksiniz. 588 sayfa bir çırpıda okunacak. Ben okudum, bayıldım...Siz de okuyun ve okutun...
Körburun
KörburunHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 20161,373 okunma
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.