Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

516 syf.
2/10 puan verdi
Aldatmak sadece fiziken yapılan bir eylem değildir.
Kitabın ilk cümlesiyle beraber romanın içine ışınlanıyorsunuz direkt olarak. Yaklaşık 20 bölüm boyunca o kadar akıcı gidiyor ki ne ara bu kadar ilerlediğinizi anlamıyorsunuz. Ana karakterimiz “zengin” Kemal’in, uzaktan akrabası olan “yoksul” Füsun’a karşı duyduğu aşkı anlatıyor. Anlatırken de sık sık bekaretten bahsediyor yazarımız fakat ben hangi tarafta olduğunu ben çözemedim açıkçası. Kitapta çok fazla mantık hatası ve ucu açık kalan noktalar var. Mesela dönemin siyasi olaylarından, sokağa çıkma yasaklarından bahsetmiş ama asla detay vermemiş. Türkiye’nin o dönem içinde bulunduğu durumu daha açık bir şekilde yazmasını beklerdim. Bu önemli olayları atlayıp deyim yerindeyse kimsenin etlisine sütlüsüne karışmamak için geçiştirmiş hissi uyandırdı bende. Bazı bölümlerde ise gereğinden fazla ayrıntı verdiği için o kadar boğdu ki o bölümler sanki sayfalar gittikçe artıyormuş hissi uyandırdı. Ara vermeyi bile düşündüm fakat bir yandan da bir an önce bitirip Kemal’i de kendimi de bu işkenceden kurtarmak istediğim için devam ettim. Yazarımız her ne kadar Kemal’i, Kemal’in Füsun’a olan aşkını ve Füsun’u masum göstermeye çalışsa da asla değillerdi. Dediğim gibi sık sık bekaretten bahsediyor olmasıyla bu durum çelişiyor açıkçası. Sadece fiziksel bekaretten bahsedilmiş ruhların bekaretliğine değinilmemiş. Zira bu konuya değilseydi özellikle Füsun’un ruhunun hiçte temiz olmadığı ortaya çıkacaktı. Bunlar benim gözümde en eksik kalan noktalardan biriydi. Kemal’in nişanlısı olan Sibel yaşanılan hiçbir olayı haketmedi diye düşünüyorum. Evet bu arada ana karakterimiz Sibel’le birlikteyken Füsun’a aşık oluyor ve buna rağmen Sibel’le nişanlanıyor ve sonra yarı yolda bırakıyor. Anlayacağınız aşık olan insan her şeyi yapabilir normaldir izlenimi yaratmış yazarımız. Müzeden de bahsedecek olursak ilk başta o kadar etkilenmiştim ki bir an önce o müzeyi görmek istedim. Hatta gidilecek yerler listeme bile eklemiştim. Fakat şimdi tamamen ticari amaçlarla açılmış olduğunu düşünüyorum. Fikir güzel ama ortada öyle bir gerçek yok. Giriş ücreti 30 TL? Kitabınızla birlikte giderseniz eğer, kitabın içinde tek girişlik müze bileti bulunuyor. Gerçi olmayan hayali bir karakterin eşyalarını görmek için bu ücreti ödemeye değer mi bilemiyorum. Tamamen size kalmış fakat sizce bir anormallik yok mu? Bu arada kitap kesinlikle lise çağlarında olan gençlerin okuyabileceği bir tür değil bence. Özellikle kitabın ilk bölümlerinde fazlasıyla +18 detay verilmiş. Öğretmenler veya ebeveynler kitabı tavsiye etmeden önce mutlaka okumalı diye düşünüyorum. Son olarak şunu ekleyip bitiriyorum. (Umarım Orhan Pamuk “fanlarından” linç yemem) Romanda anlatılanlar Türkiye’nin aile yapısına kesinlikle uymuyor. Bunu da yazarın bir dönem yurt dışında yaşamış olmasına ve orada gezdiği müzelerden esinlenmiş olmasına bağlıyorum. Romanın bu kadar duyulması da Nobel ödülünden sonra olduğuna göre bence bu roman hiçte masum bir roman değil.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,7bin okunma
·
89 görüntüleme
Mksmlyns okurunun profil resmi
Emeğiniz için teşekkürler... Kendi görüşüm olarak söylüyorum bunu Orhan Pamuk duruşu yüzünden hep uzak kaldığım pekte merak etmediğim bir yazar. Belki de duruşunu merkeze almakla hata ediyorumdur. Ama sizin incelemeniz merak uyandırdı. Okumak istiyorum. Soz gelimi önyargılarım var ama bu yok saymak değil.
Ezgi okurunun profil resmi
Düşüncelerim her ne olumsuz yönde olsa da okurlarda merak duygusu uyandırıyorsa ne mutlu. Keyifli okumalar diliyorum. 🙏🏼
İrem Merve Çoban okurunun profil resmi
"Romanda anlatılanlar Türkiye'nin aile yapısına hiç uymuyor." Sonunda aradığım yorum. Bu da kitabın inandırıcılığını fazlasıyla etkiliyor ne kadar kurgu bir roman olsa da.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.