Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
8/10 puan verdi
VAY BU BAŞIMA GELENLER... (SPOILER İÇEREBİLİR, EMİN DEĞİLİM, TEDBİRLİ OLUNUZ) (yazının gidişatına göre bakacağız artık...) Nar tanesi nur tanesi, anasının babasının bir tanesi... Nasıl da iç ettiler hayatını gördün mü? Yaa... Elin oğlu tohumuna para mı saymış ki hayatını bozuk para gibi harcarken gözünün yaşına baksın? Hikayemiz öylesi güzel bir bahar tasviriyle başlıyor ki, şu karantinalı günlerde insan kendini doğaya salmamak için direniyor resmen. Hele ufaktan ufaktan da güneşi görmeye başladık ki... Tamam tamam gaza gelmeyin. Oturun evinizde. Doğa ve mekan tasvirlerinin ertesinde yazar, bizi öylesi bir hikayenin içine bırakıyor ki, başlangıçtaki o iç açıcı manzarayla komple tezat halinde. Hikaye nihayetlenene kadar türlü duygulara kapılıyor okuyucu: Kin, nefret, acıma, öfke, merhamet... Türlü duygular eşliğinde nihayetlenen, hazin bir öykü bu (aha spoiler da göründü). El bebek gül bebek Ali Beyimiz, babasının hünerli ellerinde yoğrulup müstesna bir beyefendi kıvamına getirilmiş. Parmakla gösterilecek türden bir beyzade. Yakışıklı da. Lakin bunca güzel yönün yanında, yokluk görmemiş birinin geliştirebileceği türden bir kaprislilik ve burnunun dikine gitme sevdası da mevcut. Sonunu getiren sebepleri de bu huylara bağlamak gayet mümkün. Babasının ölümünden sonra oğluna çekidüzen verme işlerini üstlenen annesi ise, üzerinde pek de bir etkiye sahip değil. Ne de olsa onca yıl babanın güdümünde olan Ali, annesinin sadece gönül koymalarından etkileniyor o da anne-oğul arasındaki, birbirine bağlı geçen dönemlerinin etkisinden kalma hislerden öteye geçemiyor. E tabii beyzademiz artık anne sütü değil aslan sütüne, anne kucağına değil yosma göğsüne meylediyor. Mehpeyker tam bir yosma. Karakteri korkutucu derecede güzel aksettirilmiş yazar tarafından. Zaten yazarın hikaye üzerindeki etkisinden bahsetmek gerekecek olursa, 3T etkisini ziyadesiyle hissettim (tabiri ben uydurdum): Teşbih, Tahlil ve Tespit. Benzetmeler harika, karakter tahlilleri ziyadesiyle yerinde ve içinde bulunulan duruma uygun tespitler, nokta atışı kabilinden. Yoksa alelade bir aile dramı okuyor olabilirdik. İşte yazar farkı... Her ne kadar tasvip etmesem de, annesinin oğlunu kurtarmak için bulduğu yegane çaba, onu bir başkasının koynuna sokmak oldu fakat burada da zavallı Dilaşup'un günahına girildi. Burada Dilaşup'un bir cariye oluşu, durumu kendileri adına kolaylaştırsa da, zavallı kızcağızın mahvına giden yolu sonuna dek açmış olacaktı. Bana kalırsa evladınız kimi isterse onunla olsun. Her ne kadar başına gelecek herhangi bir olumsuzlukta sizin de ciğeriniz yanacak olsa da, yine de günahıyla sevabıyla kendi kararını kendisi vermiş olacak. Burada anne, iyi niyetle giriştiği bu işin sonunda günah keçisi gibi görüldü ve kederi hayatına mal oldu resmen. Varlıklı bir hayattan yokluğa düşmek, güzel bir işe sahipken ve de işinde yükselmek imkanı varken karın tokluğuna dilekçe yazar hale gelmek, hatırlı ve de iyi niyetli birkaç dostun yardımlarına muhtaç hale gelmek, asil bir yaşam tarzına sahipken sefahat alemlerinde düşüp kalkmak, güzel bir evlilik hayatında saadetle ömür sürebilecekken izbe yerlerde fahişelerle gününü tüketmek... Bütün bu haller, insanın uğrayabileceği haller elbet ama, yine de insan türüne verilmiş en büyük nimet olan aklı kullanmak ve de işin aslını astarını bilmeden hüküm vermemek elzem. Yoksa kitabın da nihayetlendiği üzere: "Son pişmanlık fayda etmez."
İntibah
İntibahNamık Kemal · Ren Kitap · 201839,5bin okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.