Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Türkiye canlı bombaların hain saldırıları sonucu onlarca sivil kayıp verdikten sonra sosyal medyada başlatılan "Sivillerin öldürülmesine karşıyız" sloganına emekli albaydan müthiş bir cevap geldi. Sosyal medyada hızla yayılan "Sivillerin öldürülmesine karşıyız" sloganına emekli albaydan müthiş bir cevap geldi. Asker ve polislerin de terör saldırılarında hayatlarını kaybettiğine dikkat çeken albay, zorlu hayat şartlarına dikkat çekerek hümanistce gözüken bu sloganın aslında teröristlerin işine yaradığını söyleyek şunları yazdı... İşte eskisozluk.com'da paylaşılan o yazı: "Sivillerin öldürülmesine karşıyız! Sokaktaki insanından başbakanına, cahilinden aydınına, Türkünden Kürdüne kadar her kesimin kullandığı hatta kızımın dahi paylaştığı moda deyim: "Sivillerin öldürülmesine karşıyız" Azıcık Türkçe biliyorsanız bunun anlamı çok nettir; "Asker, polis öldürülmesine karşı değiliz" Tabii bu askerler, baba değildir, yaşama hakları yoktur, sırf üniforma giydiği için insan bile değildir aslında. 14 yaşında evinden annesinin kucağından ayrılıp askeri okula gitmiş olmanın bir cezası olmalıdır elbet. 14 yaş… Daha siz elinizi sıcak sudan soğuk suya değdirmezken yatılı okul hayatının, içtimaların, sabahın 06.00'sından sonra hafta sonu bile uyuyamamanın, derdinizde başınızı yaslayacağınız hiç kimse olmayışının, siz üniversiteye gitme yaşındayken hatta giderken bile yatak yapmaz iken hergün 15 dk. yatak düzeltmenin, dolapta ayakkabı boyası yanlış yerde diye ceza almanın, mayo ile sürünmenin, siz hergün dışarda cebinizde para Starbucks'da kahve içerken haftada birgün okul dışına çıkabilmenin, 15 defa evinizi taşımanın, çocuğunuzdan uzak kalıp ilgilenememenizin, sevginizi gösterememenizin, sizin adını dahi duymadığınız yerlerde görev yapmanın, annenizi ölmeden önce son bir kez görememiş olmanızın bir karşılığı olmalıdır elbet. Evet, buldum; "Sivillerin öldürülmesine karşıyız". Yani demem o ki; "Asker öldürülebilir!" -35 derecede dağda yatan, günlerce aylarca evine gidemeyen, köydeki şehirdeki vatandaşı ailesi huzur içinde otursun diye elinde silah görev yapan, yeni doğan çocuğunu aylar sonra görebilen, ıslanan, donan, yaralanan, ölen, yanında en yakın arkadaşı veya askerinin ayağının kolunun koptuğunu gören, devletin ulaşamadığı en ücra yerdeki okulu onaran, yemeğini veren, öğretmenini koruyan, yılan sokan köylü çocuğu devletin helikopteri ile hastaneye nakleden, köyü terörist basmasın diye arazide sabaha kadar bekleyen, yakalanan teröriste dahi elindeki yemeğini, montunu veren asker, son çare olarak silahını kullanmak için eğitilmiştir. Ne Kürt diye, ne de başka bir sebeple öldürmeye programlanmamıştır. Terörist veya düşman bile olsa karşısındaki öncelikli görevi öldürmek değildir. O da bir insandır sizin gibi. Robot değil, duygusuz, ruhsuz değil. ya kendini, ya vatandaşı, ya da Anayasa başta olmak üzere kanunun verdiği yetkiyi kullanmak için öldürebilir elbette. Savaş sanatını ülkesini, devletini korumak için öğrenen askerin, bunu ama ideal haline getirip ama sadece ailesinin geçimini sağlamak için yapıyor olması da çok fark etmez aslında. Bu söylemi savunan PKK'lıları, teröristleri ve destekçilerini anlamak mümkündür. Asıl sorun terörü desteklemeyen hatta terörle mücadele görevi olanların, insan hakları savunucularının dahi bu fikri ifade etmeleridir. Hayvanın, bitkinin, teröristin dahi yaşama hakkı var iken, subay, astsubayın, polisin yaşama hakkını tartışan bu kesimin cahilliği, dar bakış açısını anlamak ise mümkün değildir. Bazı sözde hümanist, olaya sadece insan hakları, demokrasi, devlete karşı çıkma mantığıyla bakan okumuş yazmış kitle ise tam bir ikilem içindedir. Hergün devletin imkanlarını, yolunu, elektriğini, otobüsünü, doğalgazını, metrosunu kullanıp, devletten maaş alan babasının parasını yiyip, o parayla eylem yerine giden, devletin hastanesinde muayene olan, devletin okulunda okuyan, sonra da devlete terörist diyen, devletin üniformalı memuruna ölümü hak görenler keşke devletin hatalarını askerin ölmesine üzülmeyecek noktaya getirmeden düşünebilselerdi; Olayın basit bir terör meselesi olmadığını, sadece Türk-Kürt meselesi ile sınırlı olmadığını, Kürt devleti kurulsa bile bu sorunun bitmeyeceğini, keşke içlerindeki o insancıl duyguyu daha güzel ifade edip, benim ölen terörist de olsa üzüldüğüm kadar üzülebilseydiniz ölen askere, polise. Keşke benim de sivillerin öldürülmesine karşı olduğum kadar siz de askerin/polisin öldürülmesine karşı olabilseydiniz…"
··
11 görüntüleme
Esma Saatçı okurunun profil resmi
Ne zaman bir şehit haberi görsem göz yaşlarım iki kat fazla akıyor. Elbetteki hiç kimse ölmesin, kimse zamansız sevdiklerini kaybetmesin ama; öleceğini bile bile görevini yapan asker ve polislerimizin ölümü daha çok yaralayıcı oluyor, benim fikrimce. Bile bile intihar değil, ölüme gitmek yüce bir ruh gerektiriyor. Mekanları cennet olsun....
Gürcan okurunun profil resmi
Ali bey yukarıdaki yazının neresinden albayın sivillerin ölümünü desteklediğini çıkardınız. Adam sadece diyor ki sivillerin ölmesine karşı çıkanlar neden askerin ve polisin ölümüne ses çıkarmıyor diyor. O polis ve asker dediğin kişiler senin komşun, lise arkadaşın, üniversite arkadaşın, belki zamanında eylemlerde senle beraber yürüyen insanlar yani senin gibi bu ülkenin vatandaşı diyor. Hem diyorsunuz hendekler talimatla kazıldı yani ülkeyi bölmeye çalışıyorlar. Sen ülkeyi bölmeye çalışan, elinde silah olan, polis, asker, sivil demeden insanları öldüren, hatta oradaki yaşayan insanları kalkan olarak kullanan kişilere ne yaparsın. Silahı bırakıp teslim mi olursun. Silahı bırakıp teslim olacak kişiler o teröristlerdir. Birde sivil insanları can güvenliğini sallamamak lazım demişsiniz. Zaten bu kadar şehit onların can güvenliğini sağlamak için verilmedi mi. Eğer oradaki siviller dikkate alınmasaydı bir ayda biterdi bu iş. Orada bu teröristlerin örgütlenmesine izin veren, yollara bombalar döşendiğinde görmezden gelen o sivillere yinede devlet sahip çıkıp şehitler veriyor. Her zaman sadece devletten yönetim olan yukarıdan aşağıya yönetimi beklemezsin, aşağıdan yukarıya yönetimi de sağlayıp ülkemizi bölecek tehditleri başlamadan durdurmamız gerekir.
Bu yorum görüntülenemiyor
ali sahin okurunun profil resmi
aslan sen karacahil bir akp lisin belliki ben 55 yaşındayım çok şey yaşadım çok şey gördüm sizin gibi cahil gençler okumaktan aciz lafı iyi anla ben yazımda söylediğim gibi hiç kimsenin ölmesinden yana değilim haddini bil dengeli yaz
Bu yorum görüntülenemiyor
ali sahin okurunun profil resmi
yeri geldiğinde hepimiz vatanımız için ölmeye hazırız bunu senin gibi cahiller anlamaz siz abd ve ab a tapmaya devam edin gerçek katilleri görmeyin ...
Bu yorum görüntülenemiyor
ali sahin okurunun profil resmi
albayın meseleye yaklaşma mantıgı yanlıştır kimse siviller ölmesinde asker polis ölsün demedi demezde hendekler talimatla kazıldı talimatı veren abd peki göz yuman kim barış sürecini bizlere kimler yedirdi.. ülkemizi 3 e bölmek isteyen bop planını görmezden geliyorsunuz ersin eleştrilerin gerçekten çok ucuz basit ben asla askerlerimizi kötülemedim sadece albay meslenin insani ve vicdani böyutunu görmezden geliyor diye eleştrimeye çalıştım lütfen uyanın artık görün gerçekleri bizler Mustafa Kemalin devamcılarıyız 27 mayıs devriminin 28 şubat gericiliğe karşı muhturanın savunucularıyız 12 marta 12 eylüle karşı yurtseverleriz ergenekon ve balyozun karşısında olduk yurtsever askerlerimize sahip çıktık bu ülkede çok oyunlar oynanıyor bunu görmeniz gerek vatan bayrak gibi değerler tartışılamaz bile ben tek bayrak tek devlette yanayım elbette ırkçı kafatasçı ve gerici değilim bunların neresi vatan hainliği lütfen kavramları yerinde ve doğru kullanalım
ali sahin okurunun profil resmi
aslan sen daha çok toysun biraz piş bakalım elbette gericiliğin geldiği noktayı göremeyecek kadar beyniniz tütsülenmiş 12 eylül ve 12 mart sizin özlemcilerinizin darbeleriydi ..
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.