Ernest HEMİNGWAY'ın okuduğum ilk kitabiydi bu.Kitabi okurken bir an durup gözlerimi kapattigimda kendimi denizin ortasında küçük bir sandalda hissettim.Her yaştan kişinin kolaylikla anlayabileceği bir eser.Cok az da olsa denizcilikle ilgili terimler çıkıyor karşımıza ve bu ne diyebiliyorsunuz.Kitabin dili o kadar güzel ki betimlemeler sizi içine çekiyor. Gözünüzün önüne ihtiyar balıkçı adam Santiago ve onun küçük sandaliyla uçsuz bucaksız masmavi gökyüzü geliyor.Kitapta en dikkat çeken kısım ise yaşlı balıkçının sık sık iç sesiyle yani kendi kendisiyle konuşup da iç hesaplasmasiydi.Keske şöyle olmasaydı,yok yok iyi ki bunu yaptım,keşke çocuk yanında olsaydı,onu öldürmese miydim... Kitaba kısaca bakacak olursak:Uzun süre balık avlayan ayan ihtiyar balıkçı Santiago'nun sonunda büyük bir balık yakalamasi,balığı oldurebilmek için çektiği zorluklar,balığı şehre götürmeye çalışırken köpek balıklarının saldırısına uğraması ve sonunda şehre sandalın ardına bağlı sadece balık iskeletiyle dönmesi...

İhtiyar BalıkçıErnest Hemingway · Serhat Yayınları · 198832,2bin okunma

·

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Recep Yeşildağ