Birincisi, müslümanlar bu ilmi, bu bilgiyi kimin kitabından aldıkların açıklamışlardır. "Biz Batlamyus'un kitabında okuduk, biz Öklid'in kitabında okuduk, böyle diyor, biz
Pisagor'un kitabında okuduk, şöyle diyor." diye daima,aldıkları kaynağı belirtmişlerdir.İkincisi, Islam âlimleri eskilere ait bu kitapları oku-
yarak bilgileri alırken bunları ezbere almamışlardır.
Bunları hemen kabul de etmemişlerdir. Bu bilgileri tashih etmişlerdir.,Üçüncüsü de Islam âlimleri; Yunanlılardan, Misirlardan, Hintlilerden ilim alırken kendileri yüksek seviyedeyken ilimlerini inceledikleri milletler aşaği seviyede bulunuyorlardı. Müslümanlar kendinden önceki
ilmi alırlarken aşağidan yukarıya doğru almışlardir.
Buna mukabil Haçlı Seferleri döneminde Avrupalilar,
Müslümanlarla temas ederek onlardan birtakım ilimler
almaya başladıkları zaman da şu gerçekler göze çarp,maktadir:,....Avrupalılar bu ilmi kimden aldiklarını katiyen soylememişlerdir. Müslümanların kitaplarını okumuşlar fakat kimin kitabından hangi bilgiyi aldıklarinı kendi kitaplarında zikretmenmişlerdir. Diğer Avrupa
bu kitapları okudukları zaman, bütün bunları yazanin kendisinin yaptiğını zannetmişlerdir. Avrupa' da bu şekilde hak etmediği hâlde büyütülmüş insanlar vardı.