Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

269 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Hak yolunda!
“Namuslu şahitlik yapmaktan korkar. ''Doğru söylersem halk gücenir, yalan söylersem Hakk gücenir Hakim bey. Beni bağışla. Görmedim, bilmedim, hiç de buralarda olmadım” der. Ve alır başını kayıplara gi­der. İstemez fışkının üstüne sıçramasını. Gören gör­mediğini, bilen bilmediğini söyler. Naçar kalırsın orta yerde. Dinine, devletine bir küfür savurursun içinde. Ve o kadarla kalırsın. Bura köy yeri Çelo! Kanun sökmez bu yerde. Burada kanun kuvvettir. Burada kanun arkadır. Bura­ da kanun paradır. Bu, dediklerim yoksa belin kıya­mete dek büküktür...” Ebeveynlerini küçük yaşta kaybeden Çelo’nun yanında binbir eziyet çekerek büyüdüğü amca evini terk edip babasından kalan toprağın yarısını amcasından almak üzere köye geri dönmesinin öyküsüdür Çelo. Bir hak mücadelesidir Çelonunki! Güçlünün güçsüzü kandırmasına mani olma mücadelesidir. Yazar Sayar, köylülerin ne kadar değişken bir karaktere sahip olduğunu hissettirmiş kitap boyunca. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine bakıldığında yiyecek ve barınma ihtiyaçlarından sonra gelen kişisel gelişimin köylülerdeki toplumsal yansıması olarak tabiri caizse “oturmamış” bir erdem hakimdir köylülere. Çıkarlarını düşünmek zorunda hissederler çünkü köyde aç açıkta kalsalar bir yudum su verecek evini açacak kimse yoktur karşılık beklemeksizin. Bu uğurda yalancı şahitlik bile yaparlar mazluma karşı. Neden? O mazlum gibi olmamak için, hep güçlü kalmak için! Ya gerçekten vicdanı olanlar? Onlar köyde barınamazlar gerçeği görüp sustukları için. Göz göre göre Tanrının bildiğini kuldan sakladıkları için köklerinden, topraklarından, geçmişlerinden kopup belirsizliğe yol alırlar. Köyde kalanlar, yine kendileri gibi bu devranı döndürenler olarak kalmaya devam eder böylece. Aynı tas aynı hamam! Kin! Haset! Dedikodu! Küfür! Yalan!... Hepsini görürüz kitaptaki karakterlerde. Sadece köylüler mi? Hayır! Kaymakamından ilçedeki arzuhalciye, bankacısından ziraatçisine dek kangren olmuş bir bencillik ve yalancılık söz konusudur. Köylüyü kandıran kandıranadır ki sadece köyün delisi doğruları haykırır muhtarından herkesin yüzüne! Sadece köyün delisindedir merhamet, acıma, doğru sözlülük, açık sözlülük! Herkes yüzüne karşı “Deli” der ama bilirler bir yandan da asıl “Veli” olduğunu. Herkesin işine geldiği şekilde “akıllı” olduğu yerde “delilik” nimettir nimet! Kezik karakteri, aşkın yolunda harcanmış bir köylü kadınının simgesi. Çelo ile sadece mutlu olmak isterken gerek babası, gerek sevdiği, gerek imam nikahla kocası tarafından hep çıkarlarına alet edilmiş bir çaresiz kadın. Kadının Orta Asya’dan beri süregelen söz hakkının köylerde iyice ataerkilleşen erkekler arasında kaybolmasını vurguluyor kitap bir yandan da. Aşağılanan, dövülen, saçı uzun aklı kısa görülen, fakirlik içinde sessizce kocasına ve köylünün sözüne boyun eğen kadınlar! Oyuncak edildikçe kendini göllere atan kadınlar... Yıl: 1962. Ya şimdi? Köy edebiyatına güzel bir örnek sayılabilecek, objektif bir bakış açısıyla gerek köyü gerek erdemi çok yönlü olarak ele alan Abbas Sayar’ın bu eseri, bu türü sevenlerin severek okuyabileceği bir eser. 1973 senesinde Türk Dil Kurumu ödülünü aldığını da eklemeli.
Çelo
ÇeloAbbas Sayar · E Yayınları · 1972174 okunma
··
287 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.