Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Delilik üzerine;
Akıl hastalığı, 19. Yüzyılın sonlarına kadar toplum tarafından bir ruhsal sorundan ziyade, şeytanın ruhu teslim alması olarak açıklandı. Buhar odaları, Demir’den maskeler,kafadan aşağı dökülen soğuk sular, hidroterapi gibi insanlık dışı yöntemlerle ruhun özgürlüğe kavuşacağı inancı vardı. Bugün akıl hastanelerinde yatan bir çok insan için “ düşünmekten, okumaktan tırlattı” denir. Toplumun günah keçiliğini yapan bu insanların bizlerden tek farkı belki de daha çok düşünmeleri ve gerçeği bulma çabalarıydı. Yanına yaklaşmaktan korktuğumuz, yaramaz çocuklarımızı sakinleştirmek için korku öğesi olarak kullandığımız bu varlıklar aslında tartışmaya, fikir alışverişine en açık insanlardır. Kısa öykü türünün en büyük temsilcisi Çehov bu öyküsünde, Kurumların çürümüşlüğünü, toplumun duyarsızlığını,aydınların içinde bulundukları bunalımları, bir doktor ve deli üzerinden anlatırken “aydınlık” bir gelecek hayalini de resmetmiş. Akıl hastaneleri ve hapishanelere gereğin kalmadığı ;insanların tekdüze yaşama mahkum edilmediği, eşitlikçi bir düş bu. Acının, mutluluğun, gerçeklik kavramının bu iki karakter üzerinden aktarımı, bir yandan dönemin çürümüş Rusya’sının portresini çıkarırken bir yandan da muhteşem bir felsefik okuma sunuyor bizlere. Toplumda, keskin ekonomik ve sosyal yaşam farklılıklarının olduğu; dezavantajlıların, aşağılandığı, egemen sınıfın güç gösterisine dönen Çehov’un karanlık dünyasında günümüzde değişen ne? Bugün, hepimiz, kendi altıncı koğuşlarımızın bir üyesi değil de neyiz?...
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270bin okunma
··
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.