Özeliikle son 50 sayfayı okurken su gibi geçti zaman diyebilirim. Bazı zamanlar olur insan eline aldığı her kitabı yarım bırakır okumak istemez. Hah işte o zamanlarda tekrar size okuma isteği verecek, yeni kapı açacak ve tebdili mekan yaptıracak birkaç kitaptan biri Sırça Köşk. Toplumumuzda her alanda bir hiyerarşi ve küçük çaplı küreselleşmeler var ne kadar farkında olmasak ya da kabul etmesek en kötüsü de "Düşünmek istemesek'te." Buna cok güzel bakış açıları kazandıran içinde birçok öykü ve masallar da içeren bu güzel ve değerli kitabı okumanızı öneririm. Fazla uzatmayayım birkaç küçük alıntıyla bitireyim incelememi.
~Koyun Masalı'ndan~
[ Birkaç koyun olayların ardından şunları söylüyor (olayları okumak ve öğrenmek de size kalsın :)) ]
"Bu dünyada çobansız da, köpeksiz de yaşanabilirmiş. Ama bunu anlamak için her defasında bu kadar kanlı kurbanlar verecek olursak pek çabuk neslimiz kurur. Bari siz gözünüzü açın da, ilerde başınıza yeniden itler, hele kendini kurt sanan palavracı itler musallat olursa, sürüyü canavarlara paralatmadan onları defetmeye bakın!"
~Sırça Köşk Masalı'ndan~
"Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç bes kelle fırlatmak yeter."
Kitapla kalın :))