“Neden hayatlarımızın üçte birini başkalarına itaat
etmeye adıyoruz? Neden çoğunlukla kadınların gercekleştirdiği
ev işlerinin ücretsiz olmasında ısrar ediyoruz? Neden
şehirlerimiz, banliyölerden çıkıp fazlasıyla uzun ve kasvetli
yolculukların sonunda ulaşabildiğimiz yerler olarak inşa
edildi? Hal böyleyken, gelecekten bir ütopya talep edeceksek,
dünyamızda verili olan her şeyi sorgulamamız gerekir.
Bu açıdan ütopyalar, aynı anda hem şimdiki zamanın
olumsuzlanması hem de geleceğin olumlanmasıdır.”