Beyaz Diş... Aslında bir kurdu değil de bir insanın hissettiği duyguları aktarıyormuş gibi hissettiriyor size eser. Sürekli erteledigim kitaplardan biriydi ama bu yüzden pişmanım. Okudukça insana ne güzel şeyler kattığını, katabileceğini hissettim. Bir çırpıda okuyup bitirmek istedim. Birçok kitabın bu hissi yaratması çok güzel. İnsana tarifi imkansız güzellikler katabiliyor. Okuyup da pişman olmayacağınız kitaplardan biri. Çünkü eminim ki her kesime hitap edebilecek bir kitap ve ayrıca 100 Temel Eser içinde de yer almış. Bu eserden yazarın gözlem gücünü kesinlikle fark edeceksiniz. Gerçekten de bir kurdun hayatını böyle anlayabilmesi, anlatabilmesi için bir kurt olmak gerekirdi. O bu gözlem yeteneğini eserin her noktasında hissettiriyor. Kitabın dili sade ve akıcı ancak bazı noktalarda belirli yaşlara uygun olmadığı düşüncesi zihnimden geçmedi değil. Kitabın konusu aslında bir hayatta kalma mücadelesi olarak görebiliriz.Bunun yanında vahşi doğanın gerçekleri, yaşamın zorlukları, bir hayvanın da sevgiye muhtaç olabileceği gibi konular da ön plana çıkıyor. Mutlaka okuyun ve okutun :) (Burdan sonra spoiler içerebilir ) Kitabın isminin de olduğu gibi ana karakterimizin ismi Beyaz Diş, yarı köpek yarı kurt bir hayvandır. Beyaz Diş, doğumuyla başlayan hayatı sorgulama ve öğrenme düşüncesi eserin bütününe hakim olacak. Bir inde doğup büyüyen Beyaz Diş, bütün dünyasının bu dört duvardan ibaret olduğunu sanan biri. Yalnız bu duvarlardan biri farklı.. Bu farklı duvarda beyaz bir ışık hakim. İçindeki arayıp bulma, merak etme dürtüsü büyüdükçe artmakta. Ve bir gün annesinin olmadığı bir gün bu ışığa yöneldi ve işte o zaman gerçek dünyanın varlığını hissetmeye, görmeye başladı. Hayatı bu aşamadan sonra tamamen değişmeye başladı her geçen gün içgüdülerini ve çevreyi daha fazla tanımaya başladı. Jack Landon, bir kurdun doğasına o kadar hakim biri ki bir yerde okuduğuma göre bu bölgelerin hepsini görmüş biri yani gözlem yeteneği buradan geldiği söyleniyor. Beyaz Diş, annesi yoluyla insanları tanıyor ve onların bir Tanrı olduğuna inanıyor. Çünkü bu Tanrı canlı ve cansız varlıkları istediği gibi yönetebiliyor ve istediği gibi şekillendirebiliyordu. Eserde en önemli nokta düşünce ve davranışları şekillendiren en önemli şeylerden birinin çevre faktörü olduğunu vurgulamasıdır. Bunun yanında bu çevrenin içgüdü ile olan çarpışmasını ele almasıdır. Eserde adalet vurgusu da önümüze çıkıyor aslında bunu zıt bir şekilde gösterse de adalete vurgu yapıyor. Hayatı resmen bir kurdun gözünden görüyormuş gibi yansıtıyor bize. Son olarak kitabın bir anafikrini orataya koyacaksak eğer hepimizin sevgiye muhtaç olduğunu bu muhtaçlığın bir hayvanda da olduğu, iyilik yapanın iyilik bulduğu, sevgi verenin sevgi aldığı, ne kadar vahşi olursa olsun sevgiyle her şeyin üstesinden gelinebileceği anlatılıyor. Mutlaka okuyun okutun :)

Beyaz DişJack London · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201576,7bin okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mehmet Knş