Gönderi
yeraltından notlar inceleme
''Yeraltından Notlar'' okuduğum ilk Dostoyevski romanıydı, pek hatırlamadığım için bugün baştan okumaya karar verdim. Romanda kahramanımız isimsiz, kendisinden iğrenip değerli bulmaması ve toplumdan dışlanmış olması ile bir bağlantısı var mıdır bilmiyorum. Sürekli kendisi ile çatışan, çelişen bir karakter. Uzun uzun bir şeyler anlatırken anlattığı şeylere kendisinin bile inanmadığını hatta yalan söylediğini bile kabul ediyor. Bildiğimiz bütün doğruları öyle bir anlatıyor ki birden hepsi çürüyor hatta tembel olmayı bile sanki çok büyük bir marifetmiş gibi anlatıyor, tembelliğin bile bir kıdem sayılması gerektiğini (tembel olasınız ve tembelliğiniz ile övünesiniz geliyor.) bile söylüyor fakat sonra fark ediyorsunuz ki karakterimiz bile bu dediği şeylere inanmıyor, yeraltını övüp övüp sonrasında ona lanet okuyor.
Kendisiyle çelişen insanlar bana hep fikir sahibi olamamış, ne istediğini bilmeyen insanlarmış gibi geliyor. Bu karakterde de bunu hissettim. Tabi ki karakterimizin toplumdan dışlanmış olup, sosyal becerileri hiç olmayan bir insan olmasının etkisi de büyük.
İlk okuduğumda bu kitapta kendimi gördüğümü hatırlıyorum. Ama ikinci okuyuşumda durumun böyle olmadığını, değiştiğini fark ettim. Yeraltında olmanın güzel bir şey olduğunu sanmıyorum. Yeraltından çıkıp görücek, gezecek ve yapacak çok güzel şeyler bulabiliriz :)
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.