Meg, Bir Megaladon Hikayesi
//// Meg Derinlerdeki Dehşet ////
.
Tesadüfen önce filmini izlemiş daha sonra kitabını görüp büyük bir heyecanla almıştım. .
. Öncelikle söylemeliyim ki gerilim – macera ağırlıklı bir kitap. .
Mariana çukurunu duymuşsunuzdur. Bilmeyenler için kısaca açıklayayım. 11 km derinliğinde, 2500 km uzunluğunda ve 65 km genişliğindedir. Yeryüzünün en derin noktasıdır. .
.
Donanma denizaltı pilotu Jonas Taylor yedi yıl önce okyanusların en derin bölgesi olan Mariana çukuruna dalış yapıyor. Ve orada dünyanın en yırtıcı hayvanı Megaladon vardır. 18 m ve 30 ton ağırlığındadır. Dalış sonu Megaladonun saldırısıyla bilim insanları ölmüş ve Jonas’ta kariyerini kaybetmiştir. Üstelik yüzeye çıktığında ona kimse inanmamıştır. Buna kendi karısı da dahil. Kitap başlarda yavaş ilerlese de sonrası su gibi aktı geçti. En çok Mariana çukurunda ki olaylar heyecanlandırdı beni. Jonas tekrardan çukura dalmak zorunda kalıyor ve asıl olaylar başlıyor. Hem de ne olaylar. Olayları resmen yaşadım ve vahşi megaladonun soluğunu sanki bende ensemde hissettim. Kitap baya gerdi.
.
. Kitap boyunca Mariana çukuru ve megaladon hakkkında bilgi topladım. Toplamamamda imkansızdı. Hem dikkatimi fazlasıyla çekmişti hem de bilimsel terimler açısından çok zengin bir kitaptı. Tarih öncesi canlılara ilgi duyan birisi olarak kitabı ayrıca severek okudum. Macera ve gerilim sevenler, kanlı ölümlerden rahatsızlık duymayanların severek okuyacağını düşünüyorum. .
Bu tarz sevenlerin hem filmini izlemesini hem de kitabını okumasını tavsiye ediyorum.
.
------------------- .
.“Yaşam saati bir kez kurulur sadece ve kimse bilemez kollarının ne zaman duracağını. Belki geç, belki de çok erken bir vakitte. Şu andır sayip olduğun tek şey Gönlünce yaşa, sev ve hiç yorulmadan çalış. Ancak çok da güvenme zamana. Çünkü her an durabilir bu.” 
Meg 
Steve Alten
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.