Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

143 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
*Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği.
Sezai Karakoç. Türk şiirinin yaşayan en büyük ve en saygın sesi. Sadece şiirleriyle değil; yazılarıyla, duruşuyla, dünya görüşü ve dava anlayışla çağımızın ötesinde düşünce adamı. Benimse sanatı, kişiliği ve hayata karşı duruşuyla bir bütün olarak çok sevdiğim, saygı duyduğum ve merak ettiğim isim. Hepimizin bildiği bir Sezai Karakoç dizesi vardır mutlaka. Kendi halinde, başı dumanlı dik bir yüce dağ gibi öyle ötelerde durup, uzaktan uzağa söylediği, kendisiyle bütünleşmiş, “başka türlü söylenemezmiş” dediğimiz birçok dizesi kazınmıştır kalbizimizin bir köşesine. Onun şiir anlayışını, davasını ve bu davaya bağlılığını edebiyatla az çok ilgili olan herkes bilir. Bense bu davayı; bu defa şiirlerinden ya da üçüncü kişilerden değil, bizzat ondan dinlemek için bi cesaret külliyatına girmeye karar verdim. Ve başlangıç olarak da bu eserini seçtim. Üstadı ya da eserlerini anlatabilecek yeterliliğe sahip değilim. Bu değerlendirmeyi -ve diğer bütün değerlendirmeleri- yapma sebebim, okuduklarımdan edindiğim izlenimi kalıcı hale getirebilmek. Bu yüzden söyleyeceklerimin kendi fikirlerim olduğunu ve herhangi bi iddiası bulunmadığını belirtmek isterim. İslam tarihinde dönüm noktaları olarak düşünülen, Cennetin sekiz kapısı kabul edilen sekiz peygamber. Ve cennetin ta kendisi son nebi Sevgili Peygamberimiz.. Hz.Adem ve Havva’nın cenneti yitirmesiyle başlayan insanlık yolculuğu ve yitirilen cenneti tekrar kazanma yolundaki serüven bu peygamberler aracılığıyla anlatılıyor Yitik Cennet’te. Hz.Ademle ekilen medeniyet tohumu, Hz.Nuh ile kök salıyor toprağa. Hz.İbrahim'le filizlenip çıkarıyor başını, vücut buluyor. Hz.Yusuf'la korunuyor. Hz.Musa ve Hz.Süleyman'la olgunlaşıyor. Hz.İsa ile yanlış anlaşılsa da yine de büyüyüp çiçekler açıyor. Sevgili Peygamberimizle meyve vermeye başlıyor. Ancak öyle kolay olgunlaşmıyor ağaç. Hz.Yahya bir baş veriyor bu dava uğruna, Zekeriya Peygamber testereyle ikiye bölünüyor. Üstad işte bütün bunları bir bayrak yarışını anlatır gibi tek tek anlatıyor. Her peygamber bayrağı alıp medeniyet yarışında bir yere getirerek kendinden sonraki emanetçiye teslim ediyor. Ve en sonunda bayrak son elçiye ulaşıyor. Üstadın amacı bize peygamber kıssalarını edebi bir dille tarihi olarak anlatmak değil. Hatta O, bizim bu kıssaları zaten bildiğimizi varsayarak; bütün detaylarıyla anlatmak yerine onların verdiği mesajı yorumluyor, çözümlemeler yapıyor. Herbir peygamberin hayatı ve yaşadıklarının, medeniyetlerin oluşumundaki bir safhaya işaret ettiğini düşünüyor. Bu sebeple de her bölümü; insan, devlet, dünya, doğum, yaşam, ölüm ve yeniden diriliş sembolleriyle ilişkilendirerek bitiriyor. Sosyolojik bakış açısıyla; anlatılan bu hikayelerin, bize geçmişten haber vermekle birlikte geleceği inşa etmek için fırsat olduğunu ifade ediyor. Kitabı okurken, Üstadın yazdığı sırada yaşadığı coşkuyu rahatlıkla hissedebiliyoruz. Mükemmel yorumlar ve şaşırtıcı çıkarımlarda bulunurken; anlamanın zor olduğu ama ufuk açıcı cümlelerle şairane bir üslup kullanıyor. İşaretler, mecazlar, benzetme ve sembollerle bildiğimizi düşündüğümüz konulara bambaşka bir pencereden bakmamızı istiyor. Bu açıdan bir çırpıda okunup bitirilecek bir kitap olduğunu söyleyemem. Uzun soluklu okumalarla, her cümlenin ne anlatmak istediği üzerinde düşünülerek sindirilmesi gerekiyor. Ben Üstad’ın ruh dünyasını okuma heyecanıyla hemen bitirmek istedim, siz öyle yapmayın. Karakoç külliyatına ait kitapların kapak tasarımının tam da yazarın duruşuna uygun iddiasız iddiaya sahip olduğunu düşünüyorum. Ve bu tasarımları ayrıca seviyorum. Yazara, sanatına ya da davasına ilgi duyan herkesin; fikirlerini ilk ağızdan öğrenmesi ve üzerinde düşünmesi gerektiğine inanıyorum. Ancak okumaya başlamadan önce düşünce dünyası hakkında az da olsa bilgi sahibi olmak gerekiyor. Onu okuyunca hayata dair kaygılarımın, nafile telaşlarımın aslında ne kadar anlamsız, bildiklerimin yetersiz, bakış açımın dar olduğunu fark ettim. Sadece akla değil kalbe de hitap eden bu özgün kitabı, herkese değil; üzerinde ciddiyetle düşüneceklere öneriyorum. Keyifli okumalar diliyorum.
Yitik Cennet
Yitik CennetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219bin okunma
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.