Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

368 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın bir manastır ziyareti sırasında eline geçen, orada daha önce yaşamış Keşiş Medardus'un anılarını kaleme almasını anlatan notuyla başlar kitap. Kitabın yazılış tarihi de 1815-1816 yıllarıdır. Bu giriş notu ve Medardus'un anılarını okumaya başladığımda aklıma gelen Umberto Eco'nun "Gülün Adı" adlı eseri oldu. Bu eserde de kilise mensubu birinin anılarını yazdığı el yazmalarından ve kaleme alınışından bahseder. İki eserin girizgahı arasındaki benzerlik açıkçası soru işaretleri yarattı kafamda. Acaba Umberto Eco bu romandan haberdar mıydı? Ya da Eco'nun bilgisi dahilinde olmayan bir benzerlik mi söz konusu? İtiraf etmek gerekirse bu soruları çok da kurcalamadım. Esinlenme olsun olmasın nihayetinde Eco büyük ve kaliteli bir yazar ve bu benzerlik onun eserine de yazarlığına da asla gölge düşüremeyecek mahiyette. Şeytanın İksirleri'ne geri dönecek olursak; öncelikle kitabın ismi, Aziz Antonius adlı bir kimsenin şeytanla karşılaşması ve şeytandan, insanı yoldan çıkaracak olan iksir şişelerini alması ve saklaması hikayesinden gelmektedir. Söz konusu bu iksirler manastırda kutsal emanetler arasında saklanmaktadır ve kahramanımız keşiş Medardus, bu kutsal emanetlerin muhafazası ile görevlendirilme şerefine nail olmuştur. Her şey Medardus'un bu şişelere yönelik merakına yenik düşmesiyle başlar ancak kitabın vermeye çalıştığı asıl nokta, deliliğin, kötülük isteğinin genlerle birlikte nesilden nesile taşındığı gerçeğidir. Bu gerçek, yazar tarafından kitabın tamamına yayılmıştır. Belirtilen el yazmalarındaki olay 1700'lü yıllarda gerçekleşmiştir. Yazar Hoffman her nedense net bir tarih vermekten kaçınır. Bazı kont, prens isimleri, kasaba, köy isimlerini yazmaktan da itinayla kaçınmıştır. Medardus'un maceraları sırasında tanıştığı insanlar, gördüğü kasabalar, karşılaştığı olaylar Skolastisizmden Rönesans'a geçiş emareleri gösterir. Öyle ki soylu olup olmadığına bakmaksızın bilimle ve sanatla ilgilendiği için alt tabakaya mensup olan insanları sarayına davet eden, onlarla sohbet edip partiler veren Prensler vardır. Yahut kilisenin siparişi olan azize resmi yerine Antik Çağa ait pagan tanrıların resmini yapma cüretini gösteren bir ressam da satır aralarında yaşar. Bunun yanı sıra Orta Çağa hakim olan soy esasının, sanayi devrimi ile birlikte toplumsal ve tarihsel dönüşümünü tamamlayıp yerini burjuvaziye bıraktığı görüşü de kitapta yerini almaktadır. Dilinin güzelliği ve akıcılığı (çevirmen iyi çalışmış olmalı) Keşiş Medardus'un sinir krizlerini, gördüğü rüyaları ve hezeyanlarını anlatırken bile ağırlığını korur. İyi okumalar dilerim :)
Şeytanın İksirleri
Şeytanın İksirleriE. T. A. Hoffmann · Can Yayınları · 2014290 okunma
·
237 görüntüleme
Erman okurunun profil resmi
Can Yayınları beyaz kapak klasik serisi kesinlikle muhteşem çevirilere sahip. Kapak dizaynı ve malzeme kalitesi de eksiksiz. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarında olmayan klasikleri direkt Can Yayınlarından almayı tercih ediyorum :) Yorumundan bu kitabında okumaya değer ve ilgi çekici olduğunu anlıyorum
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.