"HİÇBİR ŞEY ACI VERMİYORDU.."Lupita ütü yapmayı seviyordu.
Çünkü onun ürkek dünyasında, dünyayı düzeltmenin bir yoluydu kırışıklıkları açmak. Belki de tek yoluydu. Bir ritüel gibi önemseyerek, severek, saatlerce ütü yapıyordu.
........
Lupita kafayı çekmeyi seviyordu.
Ancak bu şekilde olmak istediği kişi oluyordu aslında. Herkesten, rezil olmaktan, yargılanmaktan korkmadan tamamen uyuşmak, işine geliyordu.
Çok eski ve çok acı bir yarayı anımsatsa da ona, bütün korkuları yok oluyordu.
"Lupita, her sarhoş olduğunda, bir parçası yok olup gidiyordu. Eğer Lupita o parçanın içinde değilse, nerede olduğunu bilemiyordu.."
.......
Lupita çamaşır yıkamayı seviyordu.
Akan kirlerle birlikte içindeki suçluluk duygusu ve hataları da suya karışıp gidiyordu. Hem kabulleniş hem de arınma demekti bu.
.........
Lupita kendine acımayı seviyordu.
Çünkü beş para etmezdi kendince. Talihsizdi, değersizdi, beceriksizdi, boyu kısaydı, şişmandı, üvey babası ona tecavüz etmişti, kocası sürekli dövmüştü..oğlu ölmüştü.
...........
Lupita çıngar çıkarmayı seviyordu.
Tabi kafası iyiyse. Sivri dilli bir yılana benziyordu böyle zamanlarda.
..........
Lupita yün örmeyi ve iş işlemeyi seviyordu.
Bunları yaparken özgür olduğu kadar yaratıcıydı çünkü. Hayata bağlanıyordu.
.........
Lupita dans etmeyi seviyordu.
Insanlar dansederken kimsenin farketmeyeceği ayrıntıları görüyor, böyle daha kolay tanıyordu onları.
...........
Lupita, haklı olmayı da seviyordu, gökyüzünü de.
Yalnızlığı da, sessizliği de.
Koşmayı da seviyordu, soru sormayı da..
Lupita, bir yığın hataların, zayıflıkların, kusurların ve hatta çirkinliklerin hepsini kendinde toplamış bir anti kahraman. Sevdiği şeyler çok sıradan gelse de,sahip olmadıklarının kabul gördüğü yozlaşmış bir toplumda sesini çıkarmayı başarıyor.
Umudun ve direncin sesini hiç bu tonda duymadığınızdan eminim.
Toplumsal kokuşmanın içerisinde büyüyüp serpilen bu hikaye mi daha huzursuz edici, yoksa hayatın tasvir edilen sureti mi, siz karar verin.
Yer yer kitaba serpiştirilmiş mitolojik ve tarihi hikayeler, küçük anekdotlar bazen bir Aztek Tanrıçasında, bazen beş yüz yıl öncesinin Ispanya'sında, bazen Yeni Ateş'te durup soluklanmanızı ve güzel bilgiler edinmenizi sağlıyor.
Kitabın düğüm noktasındaki cinayet, su gibi akan satırların arasında dikkatinizi canlı tutmayı başarıyor.
Keyifli okumalar..:)