Gönderi

"Ey Kral! Biz putlara tapan, ölü eti yiyen, her türlü fuhşiyatı yapan, akraba ilişkilerini koparan, komşuya kötü davranan cahilî bir toplum idik. Bizden güçlü olan zayıf olanı yerdi. İşte Allah bize içimizden nesebini, doğruluğunu, güvenilirliğini ve iffetini bildiğimiz bir Rasûl gönderinceye kadar bu haldeydik. Oysa gönderilen bu Rasûl, bizi, Allah'ı birlemeye, O'na kulluk etmeye, O'ndan gayrı babalarımızın taptığı taş ve putları terk etmeye çağırdı. Bize doğru sözlülüğü, emaneti yerine getirmeyi, akrabalarla ilişkileri devam ettirmeyi, iyi komşuluğu, haramlardan ve kan dökmekten el çekmeyi emretti ve bize fuhşiyatı, yalan sözle şahitliği, yetim malı yemeyi, iffetli hanımlara iftira etmeyi yasakladı. Bize yalnızca bir Allah'a kulluk etmemizi ve O'na hiçbir şeyi şirk koşmamayı emretti, namazı, zekâtı ve orucu emretti." Daha başka Islam emirlerinden saydıktan sonra devamla "Biz de onu derhal tasdik ettik, ona inandık ve Allah'tan getirdiğine uyduk. Yalnızca Allah'a kulluk ettik ve O'na hiçbir şeyi şirk koşmadık. Onun bize haram kıldığını haram, helal kıldığını da helal kıldık." [557] [557] İbn Hişâm, I. 336; Ahmed, I. 203.
Sayfa 107 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 8. Baskı - Cafer b. Ebû Talib'in (ö. 8) Habeşistan'a hicret ettiklerinde Necaşî'ye hitaben söylediği sözler:Kitabı okudu
··
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.