Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
AYNAMDAKİ YABANCI
Bu kitap beni karanlık yanlarımla karşılaştırdı. Bu yüzden sözcüklere dökerken zorlanıyorum. Bir yerden tutayım, tutunayım isterken karşılaştığın o korkunç boşluklar... Hepsinin de dev ağızlı ejdarha niteliğinde olması... Geçmişin, şimdinin ve geleceğin aldatıcı bir düşsel imge olmaktan öteye gidememesi... Bütün bu gerçekliğin yavanlığına isyan... Ve ölümcül bir boş vermişlik hali... Belki de yukarıdaki tümceler ne kitabın içeriğine ne benliğime ait. Ah şu ne istediğini bilememe hali! Hem de bunca bilgiçler arasında... Kitap şöyledir böyledir demeyeceğim. Bir daha okusam bambaşka şeyler söylerim çünkü çok iyi biliyorum. Üstelik ikinci söylediklerim birincisinin yanından bile geçmez! Ya üçüncü kez konuşacak olsam... Tanrım bu birbirinden bambaşka şeyler söyleyen yabancılar da kim? Bu kitap benim için bir insanın kendine yabancılaşma serüveni... Ben kimim? İşte bu sorunun yanıtı günden güne başkalaşır. Bu soruya yanıt vermek bir yana çoğumuz bunun ayrımında değiliz. Ayrımında olanlar yeni varoluş öykülerine uyum sağlama mücadelesi içerisinde... Asıl iş uyum sağlamak. Gökyüzüne de bataklığa da uyum sağlamak. Bunu yapamadığında bataklık seni içine çekiyor. Gökyüzü bir sona fırlatıyor. DİKKAT! Kitabın içeriğinden söz edeceğim. Lütfen bunu bilerek okumaya devam edin. Anlamdan uzak bu soyut cümleleri bir kenara bırakıp kitabın konusunu, daha sonra anımsamak için, yazayım: Şridaman ile Nanda farklı kastlardan gelen çok yakın iki dosttur. Şridaman'ın ince bir ruhu, narin bir yüzü vardır! Zihnini geliştiren bir gençtir ancak fiziksel yönden oldukça zayıftır. Nanda ise güçlü ve yakışıklı bir gençtir. Sita başta Şridaman ile evlenir. Ancak bu seçimininden mutlu değildir. Yanlarından hiç ayrılmayan Nanda'yı geceleri sayıklamaya başlar. Kocasının dostuna şehvet duyar. Herkes her şeyin farkındadır ancak dostluğa olan saygı şehveti denetimde tutar. Sita'nın ailesini ziyaret etmek için yolculuğa çıktıkları bir gün olanlar olur. Şridaman bir tapınağa ziyaret etmek için yanlarından ayrılır. Tapınakta kendinden geçecek kafasını keser. Onun nerede kaldığını merak eden Nanda da manzaranın korkunçluğu karşısında kendini suçlu görerek aynı eylemi gerçekleştirir. Karanlık Tanrıçası Kalinin yardımıyla Sita ise bu kafaları tekrar yerine koyar. Ancak bir sorun vardır. Kocasının bedenine Nanda'nın kafasını Nanda'nın bedenine de kocasının kafasını koymuştur. Böylece istediği kocayı oluşturmuştur. Bunu yanlışlıkla mı yoksa bilerek mi yaptı bilinmez. Ancak kitabın sonraki aşamasında kocasının kim olduğuna karar verecektir. Bir çilekeşin de yardımıyla Nanda'nın bedenine sahip Şridaman kocası olur. Şridaman'ın çelimsiz bedenine sahip Nanda da çilekeş bir yaşamın pençesine düşer. Bundan sonra Sita mutlu olacak mıdır? Hayır çünkü farklı kafaya sahip bedenler zamanla değişim geçirir. Şridaman'ın kafası artık bedenine göre kocamandır. Çünkü Nanda'nın bedeni biraz küçülmüştür. Sita bundan memnun olmaz ve yine Nanda'yı özler. Nanda ise Şridaman'ın asıl bedenine sahiptir. Bu beden de biraz büyümüştür. Bu Sita'ya daha hoş gelir gördüğünde. Çocuğu ile Nanda'nın yanına kaçar. Peşinden Şridaman da gelir. Nirvanaya ulaşmak için hepsinin yakılarak yok olmaları gerektiğini öne sürer. Diğerleri bunu destekler. Burada Hint dinindeki öğretilere değinmek istiyorum: Maya- Samsara- Nirvana! Shridaman, Nanda ve Sita’nın hissettiği kıskançlık, şehvet, doyumsuz arzu maya öğretisine göre; bütün sorunların kaynağıdır. Bireylerin bunlardan arınıp kurtuluşa ermeleri gerekir. Shridaman ve Nanda’nın başından geçen olaylar ise dünyadaki doğum-ölüm- yeniden doğuş döngüsünü ifade eden samsara öğretisidir. Bu öğretiye göre ruhun kurtuluşa ermesi için diğerinin bedeninde var olması gerekir. Son bölümde hayatlarından vazgeçmeleri ise nirvana. Bütün acılardan ve bu acıların nedenleri olan günahlardan sonsuza dek kurtulma... Beni asıl düşündüren çocuğun niçin kör olduğu? Nedir körlük? Gelgitlerin içinde savrulma nedeni mi? Yoksa durağan, tekdüze bir yaşamın sularında sakince var olmak mı? İşte benim için kilit soru bu... Elbette zihin, beden, ruh üçgenine yönelik de çok sorum var. Ancak oraya girersem bu inceleme daha da uzar. :( Neyse metafizik imgelerle bile varolmasına izin verilmeyen Sita'nın evrenselliğine de vurgu yapıp son vereyim incelemeye. Yanıtı olmayan sorular yordu çünkü! Keyifli Okumalar.
Değişen Kafalar
Değişen KafalarThomas Mann · Can Yayınları · 2011775 okunma
·
106 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.