Okuyalım
"Peygamber Efendimiz ﷺ zamanında, Arap tüccarları, ticaret kervanları döndüklerinde herkese yemek ziyafeti verirlerdi. Ve araplarda bir adet vardı ki, davetlilerden biri yemeğe iştirak etmeyip yemezse davet sahibini beğenmeyip onu küçümsemesi manasına gelirdi. Bu da o zamanın Arapları arasında çok ayıp sayılırdı.
İşte böyle, kervanı dönen tüccarlardan birisi verdiği ziyafete Peygamber Efendimiz ﷺ 'i davet ediyor. Yemeğe oturuluyor, herkes yemeğini yerken Efendimiz ﷺ yemeğe elini uzatmayınca ev sahibi sebebini soruyor, Efendimiz ﷺ de:
'Siz Müslüman değilsiniz, ben ise Müslümanım. Bundan dolayı Müslüman olmayan bir kişinin yemeğini yiyemem. Şayet Müslüman olursanız, o zaman yerim.' cevabını alınca, ev sahibi telaşa düşüp düşünmeye başlıyor. Sonra samimi olarak kararını verip Müslüman oluyor. Bunun üzerine Efendimiz ﷺ de onun yemeğinden yiyor. Davetten sonra herkes dağılınca ziyafette bulunan müşrikler, müslüman olan ev sahibine:
'Sen, nasıl atalarının dinini bırakırsın?' diye baskı yapmaya başlıyorlar. Onların baskılarına dayanamayan adam:
'Ben Muhammed' i kandırdım. Aksi takdirde yemeğimi yemeyecek, beni zillete düşürecekti. Ben de müşkül durumda kalacaktım' der.
Fakat onun sözlerine müşrikler inanmazlar.
'Şayet sözünde doğru isen, Muhammed'in evine giderek O'na inanmadığını söyleyip, yüzüne tüküreceksin ki sana inanalım.' derler.
Ve o da onların dediği şekilde Peygamber Efendimiz'in evine gidip inkarını söyledikten sonra yüzüne tükürür. Fakat tükürüğü Efendimiz'e ulaşmadan ateş olup geriye döner alnına yapışır. O anda mürted olarak ölür ve cehennemlik olur.
Sayfa 96Kitabı yarım bıraktı
··
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.