ali şeriati ve kitabı için bir şeyler söylemek istiyorum muhakkak. fakat ne söylesem bir yanı eksik kalacakmış gibi hissediyorum. bu denli önemli düşünce adamlarını okunduğunuzda düşüneceğiz ilk şey "ne kadar donanımlı" "ne kadar kendine has" oluyor. o'nu bir çoğumuz "sizi rahatsız etmeye geldim." sözüyle biliyor. tam da şeriati'yi anlatıyor bence. onu okuduğunuzda ister istemez yaşadığınız düzlemi, hayatı ve bilhassa kendinizi sorgularken buluyorsunuz. bu bence ben kimim ve neden varım sorularından öte bir sorgulama. çünkü şeriati okumaya başladığımda neden'lerden ziyade nasıl'ları düşünmeye başladığımı farkettim. var olmak ve mahiyet arasındaki ayrımdan bahsediyorum aslında. evet varız, varlık vardır diyoruz bir şekilde fakat nasıl bir varlıktan, nasıl bir insandan bahsediyoruz asıl mesele işte bu.. kitabın adı zaten nedenleri bırakıp nasılları anlamamız gerektiğini çok net söylüyor ki şeriati de ilk önce insan tanımını yapmakla başlıyor. insan ve beşer ayrımından, insanın imek ile olmak arasındaki varlığından.. beşer dediğimizde salt duygulardan yaşantılardan arınmış nefes alan yemek yiyen bir varlıktan bahsediyoruz. o'nu insan vasfına eriştiren ise varlığına eklediği mahiyet oluyor. duygu, düşünce, tecrübe vs diyebiliriz bu mahiyet için. insan tanımı bir şekilde yapıldıktan sonra ise insanı kuşatan ve bir nevi insanın zindanı olan kavramlardan söz ediyor. bunlar, naturalizim, tarihçilik, sosyoloji ve en sonunda insanin kendisi. bütün bu insanın zindanlarını tek tek ele almak istemiyorum fakat en sonunda insanın kendisi kendisinin zindanı olması bence herkesin bir şekilde yaşadığı bir tecrübedir. ve şeriati'nin de dedigi gibi kurtulması en zor olan zindan da burasıdır. kitapta en çok beni içine alan kısım 'aline' kavramı ve insanın alineleri oldu. aline dediğimiz şey insanı tamamen kendisinden uzaklaştıran, kendi yerine hareket eden, kendi yerine düşünen, artık kendisinden sıyrılıp tamamen onun için yaşadığı her şey. ali şeriati bunu bir cin çarpmasına benzetiyor. belirli bir ruhun insanı tamamen ele geçirmesi.. insanı aline eden en önemli kavramlardan birisi tüketim, para kazanma hırsı ve makinizim. makine hayatımızı kolaylaştırmak için vardı. zamandan tasarruf etmek için. makine insanın yerine geçti ve insanın kaybettiği vakitleri insana verdi. fakat daha fazla zaman ve daha fazla ürün insanı daha fazla tüketmeye, daha fazla almaya itti. öyle ki insanın gelecek için değil geçmiş için yaşamaya başladı. aylar önce aldığınız bir şeyi ödemek için bugün hala uğraşmak geçmiş için yaşamak demektir.. kitap hakkında günlerce konuşabilirim. bazen kitabın altını çizmekten kitapta ilerleyemedim. önyargıları bir kenara bırakıp bir kez olsun okunası bir isim.. şeriati beni rahatsız etti, sizi neden etmesin ki?

Kendisi Olmayan İnsanAli Şeriati · Fecr Yayınları · 2012532 okunma

·

45 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.