Ekmeği aldım, bereketli olması için duamı yaptım ve ilk lokmayı
ağzıma götürdüm. ışte o zaman pek bildiğim bir koku geldi burnuma.
Çiftçilerin, tarım araçlarını kullananların ellerinin kokusuydu bu. Bu ekmek petrol kokuyor, demir kokuyor, saman kokuyor, olgun başak kokuyordu. Evet, eskiden olduğu gibiydi her şey. Lokmamı yutarken gözyaşlarımı tutamadım: Ekmek ölümsüzdür, iş de ölümsüzdür!